| Doğru. Bahçıvan, çocuğun Hibiscus Caddesi'ne doğru gitmekte olduğunu söyledi. | Open Subtitles | العامل يقول أنها كانت تركض في حي الخبازين |
| Laboratuvar şişirilmiş polyester ipi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | المخبر يقول أنها ألياف متفجرة النوع الذي يمكن أن تجده في |
| Şerif yardımcısı Roger adında gece bekçisi olarak çalışan ve şehrin kuzey yakasında oturan birine ait olduğunu söyledi. | Open Subtitles | النائب يقول أنها ملك شخص يدعى روجر يعمل كأمن ليلي في الطاحونة في شمال البلدة. |
| Dinle şimdi, bu sonsuza dek sürebilir! - Bir o olduğunu söylüyor, bir o olmadığını. | Open Subtitles | هذا يمكن أن يستمر إلى الأبد البعض يقول أنها هي ، والبعض يقول أنها ليست كذلك |
| Bahçıvan nadiren kullandığını söylüyor ama tenekenin yarısı boş. | Open Subtitles | البستاني يقول أنها لم يستخدمها من قبل ومع هذا فهي مستهلكة للنصف |
| Adamın dediğine göre onda yıldız malzemesi varmış. | Open Subtitles | إنه يقول أنها من النوع الذى تصنع منه النجمات |
| Zaman zaman John Hopkins hastanesinde çalışan bir cerrah oluyorum diyor. | Open Subtitles | انه يقول أنها حدثت بعد جراحة قام بها في سان هوبكنز |
| dedi ki, FBI tutuklamalardan gereğinden çok memnunmuş. | Open Subtitles | يقول أنها عريضة اتهام فهذا يبدو أفضل بالنسبة للفدراليين مماهي عليه في الحقيقة |
| Laboratuvar şişirilmiş polyester ipi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | المخبر يقول أنها ألياف متفجرة النوع الذي يمكن أن تجده في |
| Evet ama sorun yok. Ama bunun sonuncu olduğunu söyledi, görecegız. | Open Subtitles | أجل انه يقول أنها الجوله الاخيره , سنرى ذلك. |
| -Robert yaşın sadece rakamlar olduğunu söyledi. -Bu evden ayrılmaya kalkma sakın! | Open Subtitles | روبرت) يقول أنها فقط أرقام) - لا تقومي بمغادرة هذا المنزل - |
| Detektif olayın diğer vakalarla bağlantılı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | المحقق يقول أنها مرتبطة بالجرائم الأخرى |
| Birkaç doktor astımı olduğunu, birkaçı da alerjisi olduğunu söyledi ama nedenini bilmiyoruz. | Open Subtitles | بعض الأطباء يقولون أنه "الـربـوْ" والبعض يقول أنها "حساسيّة" ونحن لا نعرف |
| Doktor sıkıntın olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخصائي العلاج طبيعي يقول أنها تؤلمك. |
| Geçen Çarşamba karısını kaçırdıklarını söylüyor. | Open Subtitles | زوجته .. الرجل يقول أنها اختطفت يوم الاربعاء الماضي زوجته .. |
| DMV aracın önceki gün çalındığının rapor edildiğini söylüyor. | Open Subtitles | البحث الجنائي يقول أنها سرقت اليوم بقرب بروكلين؟ |
| Avukat Harrison bunun idam davası olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | هاريسون محامي المقاطعة يقول أنها قضية شنق |
| Hepsi sütten çıkmış ak kaşık değil, orası kesin. Yüce Tanrım. Hastanenin dediğine göre Dottie alzheimer ilaçlarını almıyormuş. | Open Subtitles | ليسوا كلهم ملائكة, هذا من المؤكد. المستشفى يقول أنها لم تأخذ دوائها الخاص بمرض الزهايمر |
| Rollo'nun dediğine göre bize sponsor bulmaya çalışıyormuş. | Open Subtitles | "رولـو" يقول أنها تبحث عن راعي لنا. |
| Chas'in dediğine göre, sabah saatlerinde olmuş. | Open Subtitles | (تشاس) يقول أنها في وقت ما من هذا الصباح |
| yalnız şiir olsa neyse... Allah birdir diyor. | Open Subtitles | أنه ليس فقط شعر , أنه يقول أنها تأتيه من آله |
| Kadını tanıyan bütün iş arkadaşları, komşuları görüp görebileceğiniz en iyi, en kibar, en dürüst insandır diyor. | Open Subtitles | وكل من يعرف هذه المرأة، زملاء العمل والجيران و يقول أنها هي أكرم الأكرمين، اجمل، |
| - Kız hızlı ama boş giderken bile gazlamayın ve polislere dikkat edin dedi. | Open Subtitles | إنه يقول أنها سريعة ،ولكن علينا ألا ندفعها ،حتى إذا كانت فارغة و أن ،ننتبه من الشرطة |