İkinci Fikir Sekreteriyle ilişkisi olduğuna bayağı eminim. | Open Subtitles | و أنا متأكده جدا أنه يقيم علاقة مع سكرتيرته |
Ben değilim. Sevgilisinin, en yakın arkadaşıyla ilişkisi olduğunu öğrenince hikayesini değiştirebilir. | Open Subtitles | أنا لست متأكدة، أقصد إذا إكتشفت أن خليلها كان يقيم علاقة مع أعز صديقاتها، |
Öyle mi? Tahminimce şimdiki karınla ilişkisi vardı. Bunu öğrendin ve bir enayi gibi karını affettin. | Open Subtitles | أظنه كان يقيم علاقة مع زوجتك الحالية إكتشفت الأمر وسامحتها كأحمق |
Curtis'in Mel'le yattığını düşünüyor. | Open Subtitles | كلا. تعتقد أن (كرتس) يقيم علاقة مع (ميل)! |
..Alan'ı affetmen çok yüce bir davranıştı. Demek istediğim.. ..siz çıkarken bile onun Lyndsey'le yattığını.. | Open Subtitles | أعني، سماعك أنَّ (آلان) كان لا يزال يقيم علاقة مع (ليندزي) بينما كنتم تتواعدان... |
Kapıyı açtığımda babamın başka bir kadınla ilişki yaşadığını gördüm. | Open Subtitles | عندما فتحت الباب وجدت والدي يقيم علاقة مع امرأة أخرى |
Çünkü onun başka bir kadınla ilişkisi olduğundan kuşkulandım. | Open Subtitles | لأننى شككت أنه يقيم علاقة مع امرأة اخرى |
Kocanın yardımcısı ile ilişkisi varmış | Open Subtitles | كان الزوج يقيم علاقة مع مساعدته |
Bir erkekle ilişkisi mi varmış? | Open Subtitles | كان يقيم علاقة مع رجل؟ |
Babamın Fey'le 20 yıldır ilişkisi vardı ve sen bilmiyor muydun? | Open Subtitles | أبي كان يقيم علاقة مع (فاي) لـ20 سنة ولم تعرفي؟ |
Patrice Matigan ile ilişkisi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (لقد قال بأنه كان يقيم علاقة مع (باتريس ماتيغان |
Bu çok ilginç, çünkü bize Patrice ile ilişkisi olduğunu söyleyen kendisiydi. | Open Subtitles | هذا غريب للغاية , لأنه الشخص الذي أخبرنا بأنه (يقيم علاقة مع (باتريس |
Bugün programda eskrim hocası olan kocasının, yeni varlıklı müşterisiyle ilişki yaşadığını düşünen Alman bir kadından telefon aldım. | Open Subtitles | وردني اتصال على البرنامج اليوم من زوجة مدرّب مبارزة ألمانية وترتاب في أنه يقيم علاقة مع عميلته الجديدة الثرية - وماذا؟ |