Deli işi çağrıları babam duysun. Bir aileye bir deli yeter. | Open Subtitles | ندع أبى يستمع الى النداء المجنون و احد يكفى لكل اسرة |
- Tüm hastaları koridora çıkarın. - yeter artık bırak kadını. | Open Subtitles | ــ أخرجوا كل النزلاء من الرواق ــ هذا يكفى دعها تذهب |
Bu kadar konuşma yeter. Gitmek için hazır mısın Rassendyll? | Open Subtitles | يكفى هذا حتى الآن هل أنت جاهز للمغادره يا راسينديل ؟ |
Gazyağına ve 300 kişi için yeterli konserveye ihtiyaçları varmış. | Open Subtitles | إنهم يحتاجون نفط أبيض وغذاء معلّب يكفى لـ 300 رجل |
Dört ya da beş ay. Film çekmek için yeterli. | Open Subtitles | اوه , اربع او خمس شهور ما يكفى لعمل الفيلم |
Onun için yeterince iyi miyim bilmiyorum ama senin olmadığına eminim. | Open Subtitles | انا لا اعرف إن كنت كفئآ لها بما يكفى ولكناعرفانكلست كذلك. |
Evet, yeterince iyi bir pislik olamadığım için. Hadi. Gidelim. | Open Subtitles | نعم لانى لم اكن متسكعا بما يكفى هيا دعنا نذهب |
Eğitimimi sağlamaya ve diplomamı almaya yetecek kadar. Aferin sana! | Open Subtitles | لقد جمعت ما يكفى كى ألتحق بالمدرسة واتعلم دروس مرحلتى |
Teşekkürler. Şimdilik bu kadar yeter. Ve bana gazeteyi getirdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا لك, وهذا يكفى اليوم, وشكرا على الجرائد |
Tamam. Bu kadar yeter. Şimdi çantayı yere bırak. | Open Subtitles | حسناً , هذا يكفى الآن ضع الجوال فى منتصف الغرفة |
Ve bir şey bırakacağım... Bu kadar yeter, doktor. Yargıç artık salya testi isteyecek. | Open Subtitles | هذا يكفى يا دكتور اٍن القاضى سيطلب اٍختبار لعاب |
yeter artık. Her neyse, babam ne derdi? | Open Subtitles | ، وهذا يكفى . على آى حال، هذا ما اعتاد والدى قوله |
Hayır, benim için bugünlük bu kadar ölüm yeter. Acıyacak mı? | Open Subtitles | كلا, فسيكون هنا اليوم ما يكفى من القتل. هل الأمر مؤلم ؟ |
Çantamdaki para istediğin gibi bir kız almana yeter. | Open Subtitles | فى حقيبتى يوجد ما يكفى من النقود لتشترى أى إمرأه ترغب فيها .. |
- Artıık aşkın yeterli olduğundan emin değilim. - Ne demek "yeterli"? | Open Subtitles | انا لا اعلم فقط اذا كان الحب لا يكفى ماذا تعنى بيكفى |
Dünya dinlerini tartışmak açısından yeterli olduğumu sanmıyorum ama sana bazı kaynaklar sunabilirim. | Open Subtitles | لست مؤهلة بما يكفى لمناقشة كافة الديانات لكن يمكننى إتاحة قواعد بياناتنا لك |
Teknik olarak bu senin fikrin değil, ama yeterli. Onları ekrana aktar. | Open Subtitles | عمليا هى ليست فكرتك و لكنها جيدة بما يكفى ضعيهم على الشاشة |
Eğer kızın için yeterince iyi birisi olmadığımı düşünüyorsan üzgünüm. | Open Subtitles | آسف اذا كنت تعتقد أننى لست جيداً بما يكفى لإبنتك |
Ve eğer geri tepki varsa, şaşırmayacağıma dair beni yeterince iyi tanıyorsun. | Open Subtitles | وأنت تعرفنى جيداً بما يكفى كى لا تتفاجأ اذا حدثت أى آثار |
Ne diyeceğimi bilmiyorum. Hiç birşey yeterince iyiymiş gibi görünmüyor. | Open Subtitles | لا أدرى ماذا سأقول لا شئ يبدوا جيد بما يكفى |
Barnes, burada koca bir alayı doyurmaya yetecek kadar pirinç var. | Open Subtitles | بارنز .. لديهم ما يكفى من الأرز هنا لإطعام فرقه كامله |
yeteri kadar derdim var, bir de senin saçmalığına hiç katlanamam. | Open Subtitles | لدى ما يكفى على صحنى, لا أحتاج المزيد من هراءك هذا |
Bu eve bir hayalet yetmez mi? | Open Subtitles | ماذا ؟ ألا يكفى شبحاً واحداً فى هذا المنزل ؟ |