ويكيبيديا

    "يكف عن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • duruyor
        
    • kessin
        
    • bıraksın
        
    • kesmezse
        
    • bırakmasını
        
    • bırakamadığı
        
    • diye biberon
        
    Kafamın içindeki ses bana yaptığımızın doğru olmadığını söyleyip duruyor. Open Subtitles صوت بداخلي لا يكف عن إخباري بأن هذا الشيء خطأ
    Biliyorum. Beni de arayıp duruyor, ve bir e-mailim var. Open Subtitles أعرف، لا يكف عن الاتصال بي وتلقيت بريد إلكتروني
    Erkek arkadaşına söyle, burayı aramayı kessin. Open Subtitles أخبري صديقك الحميم بأن يكف عن الاتصال هنا.
    Ve her iki hastalık için test edin ki sızlanmayı bıraksın. Open Subtitles وأجروا فحصاً لكليهما كي يكف عن النواح
    Yemin ederim ki horlamayı kesmezse onu vuracağım. Open Subtitles أقسم إن لم يكف عن الغطيط لأقتلنه
    - Paul açtı telefonu. Ona, ihtiyar annemi rahat bırakmasını söyledim. Open Subtitles قلتُ له أن يغرب وأن يكف عن مضايقة أمي العجوز
    Polislere meydan okumayı bırakamadığı için seri duruşmalar ve tutuklamalar yaşadı. Open Subtitles مر بسلسلة من المحاكم و الاعتقالات لأنه لم يكف عن تحدي الشرطة
    Şu gözsüz adam kristalleri almak için buraya gelip duruyor. Open Subtitles فاقد العينين ذاك لا يكف عن القدوم يحاول الوصول إلى هذه الكريستالات
    Gündeme gelen düğünleri hedefleyip duruyor. Open Subtitles حسنا، وقالت انها لا يكف عن استهداف حفلات الزفاف رفيعة المستوى.
    " "Babam ne zaman eve gelecek?" diye sorup duruyor." Open Subtitles لا يكف عن السؤال " " متى سيعود أبى إلى البيت ؟ "
    Klasiktir. Şimdi burnuna bir şeyler sokup duruyor. Open Subtitles نعم، و الآن لا يكف عن وضع الأشياء بأنفه
    Hey, söyle şuna kıpırdanmayı kessin. Kıpırdama lan! Open Subtitles قولي له أن يكف عن الحركه كف عن الحركه
    Birincisi TiVo'ma sürekli JAG'ın tekrarlarını kaydeden kişi bunu kessin. Open Subtitles على الذي يحضر تسجيلات (جاغري) أن يكف عن ذلك
    Beast'e söyle, bahçeme sıçmayı bıraksın. Open Subtitles ‫قل ﻠ"بيست" أن يكف عن التغوط على مرجي
    Durdurup bıraksın. Open Subtitles اجعله يكف عن هذا
    Horlamayı kesmezse yemin ederim onu vuracağım. Open Subtitles أقسم إن لم يكف عن الغطيط لأقتلنه
    Asıl, birisinin babama garip şeyleri bırakmasını söylemeliydi. Open Subtitles أو سأطيح بك عبر زجاج النافذة كان على أحد إخبار والدي أن يكف عن الأفعال الشائنة
    Ama patronuna benden 'vurulmanın uyuşturucu bağlantılı' demeyi bırakmasını söyle. Open Subtitles حسناً، لكن إخبر رئيسك أن يكف عن قوله أن إطلاق النار لـه علاقة بالمخدرات.
    Polislere meydan okumayı bırakamadığı için seri duruşmalar ve tutuklamalar yaşadı. Open Subtitles مر بسلسلة من المحاكم و الاعتقالات لأنه لم يكف عن تحدي الشرطة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد