ويكيبيديا

    "يكن ذلك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bu değildi
        
    • bu değil
        
    • olmadı
        
    • o değilse
        
    • o değildi
        
    • değildi bu
        
    • olmasaydı
        
    Düşündüğüm şey bu değildi. - Belki senin düşündüğün şey buydu. Open Subtitles . لم يكن ذلك ماأفكّر بِه . لربما، هذا ماتفكّرين بِه
    Arkaya geçtim, biraz da ağaçtan keçileriyle uzaklaşan çocuk gibiydim, canım sıkkındı. İşe yaramamıştı. Anlatmak istediğim bu değildi. TED فرجعت، كطفل صغير ابتعد عن الشجرة هو وماعزه مستاءاً ومردداً في نفسي أن هذا لن ينجح، فلم يكن ذلك ما أردت إيصاله للناس.
    Dersten sonra kalmanızı istemesinin nedeni bu değil mi? Open Subtitles الم يكن ذلك سبب طلبه منك للبقاء بعد الصف؟
    - Demek istediğimiz bu değil. Open Subtitles ـ إذا كان ذلك ما كُنت تعنيه ـ لم يكن ذلك ما أعنيه
    Onlara isimler, fonksiyonlar verdik ve onları uçurduk... ama pek kolay olmadı. TED وسمّيناها وبرمجناها للقيام بمهام معينة، ثم أطلقناها ولكن لم يكن ذلك سهلاً،
    Tanrım, eğer o değilse ben de diyecek bir şey bilmiyorum. Open Subtitles يا الهي, اذا لم يكن ذلك إذا أنا لا أعرف ماذا أقول لكي.
    Ama sorun o değildi. Open Subtitles ربما شربت كأسين، لكن لم يكن ذلك هو السبب
    Aslında, içimizde taşıdığımız o film hiç değildi bu. Open Subtitles لم يكن ذلك الفيلم الكامل الذي نحمله داخل أنفسنا
    Fakat mesele yalnızca bu değildi. Open Subtitles قد وصلت للاتحاد السوفيتي لكن لم يكن ذلك الموضوع هو الوحيد
    Söyleyeceğini düşündüğüm şey bu değildi. Open Subtitles ثم قلت ذلك، ولم يكن ذلك ما توقعتُ أن تقوله
    Cevap ver! O zamanlar kullandığı isim bu değildi. Open Subtitles اجب، لم يكن ذلك اسمه في تلك الأيام
    Aklımda olan bu değildi. Open Subtitles لم يكن ذلك بالضبط مايدور في بالي
    Peki, beklediğim şey bu değildi. Open Subtitles حسـنٌ ، لم يكن ذلك مـا تـوقعتـه
    Beklediğim şey tam olarak bu değildi. Open Subtitles حسناً، لم يكن ذلك كما توقعته أبداً
    "Anne ve babalarınızı onurlandırın." Kutsal emirlerden biri de bu değil mi, Marty? Open Subtitles تكريم الاب و الام الم يكن ذلك من ضمن الوصايا العشر مارتي ؟ ؟
    Doğru olmayan bir şey daha, çünkü benim başka bir lakabım, bu değil. Open Subtitles هذا غير صحيح لأنه يملك لي لقب آخر و لم يكن ذلك
    Yaptığımız şey bu değil miydi sen, benim boğazıma bıçak dayamışken? Open Subtitles ألم يكن ذلك ما كنا نفعله أنا وأنت، عندما وضعت السكين على عنقي؟
    Geziye çıkmanın tüm sebebi bu değil miydi? Open Subtitles لم يكن ذلك السبب كله كنت جعلت هذه الرحلة؟
    Benim yaptığım da bu değil miydi? Open Subtitles حسنـاً، ألم يكن ذلك مـا أفعلـه؟
    Anders Fjellberg: Başlangıçta kolay olmadı, çünkü neler keşfedebileceğimizi bilmiyorduk. TED أندرس فجلبرغ: لم يكن ذلك سهلا في الأول، لأننا لم نكن نعرف ما الذي نبحث عنه.
    Peki, eğer sorun o değilse, neden beni davadan uzak tutmaya çalışıyorsun? Open Subtitles ، حسناً ، لم يكن ذلك ، إذا لماذا تحاول ابعادي . عن هذة القضية
    Çıkarttığım en iyi iş o değildi ama sonuçlarını yadsıyamazsın. Open Subtitles حسنا, لم يكن ذلك عملي الأفضل لكنك لا تستطيع إنكار النتائج
    O kadar da kötü değildi. Bu kadınlar neden hep şikayet ederler anlamam. Open Subtitles لم يكن ذلك سيئا، لا أعلم لم تلك النساء يشتكين دائما.
    Yaptığı işte bu kadar iyi olmasaydı, bu adamı kovardım. Open Subtitles إذا لم يكن ذلك الرجل مجدّاً في عمله، لكنتُ طردتُهُ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد