"Önceden hiçbir fikrim yoktu ama sonradan bu insanları bu kadar acımasız yapan..." | Open Subtitles | لم يكن عندى فكرة قبل ذلك لكن فيما بعد كنت اُفكر طوال الوقت |
Sevgili Michael! Beklediğinden haberim yoktu. | Open Subtitles | عزيزى مايكل لم يكن عندى أدنى فكره أنك كنت تنتظر |
- lordum, fikrim yoktu. - kimlik yanlışlığından ibaret. | Open Subtitles | سيدى ، لم يكن عندى فكرة اخطأت فى تحديد الهوية |
Hayır, bunu yapmamı gerektirecek bir sebep yoktu. | Open Subtitles | لا، أنا لم يكن عندى سبب لعمل أيّ شئ مثل ذلك. |
Benim hiç oyuncağım olmadı. Babam değer yargılarımı bozacağına inanırdı. | Open Subtitles | لم يكن عندى دمى كل ما كان يهم ابى هو ان اكون مؤدبا |
Teori olduğunu söylemişti, bu şeyi yaptığı hakkında hiç fikrim yoktu. | Open Subtitles | لقد قال ان هذا نظريا فقط.ولم يكن عندى ادنى فكره انه بنى هذا الشىء |
Hep onu şımarttığımı söyler. Çocukken hiç bir şeyim yoktu. | Open Subtitles | حسناً, إنها تقول أنى أفسده لم يكن عندى شيء عندما كنت طفل |
Birden, kendimi onun için çok kötü hissettim. Onun ne kadar kötü olabileceği hakkında hiçbir fikrim yoktu. | Open Subtitles | شعرت فجأه بالأسف حياله لم يكن عندى فكره عن الضرر الذى ناله |
Başka bir şey yapabilecek zamanım yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عندى وقت كافى ...لعمل أيَّ شىءٍ آخر |
Başka bir şey yapabilecek zamanım yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عندى وقت كافى ...لعمل أيَّ شىءٍ آخر |
İşinin ona teklif edildiğinden haberim yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عندى علم أن وظيفتك عُرضت عليه. |
Bir evim yoktu. Bunu mu duymak istedin? | Open Subtitles | لم يكن عندى بيت هل هذا ما تريدى سماعة ؟ |
Karanlıktı, gece lambam da yoktu. | Open Subtitles | لقد كانت الغرفة مظلمة ولم يكن عندى ضوء |
Başka seçeneğim yoktu, Walter. | Open Subtitles | والتر, انا لم يكن عندى خيار اخر |
Beş kuruşum yoktu ve Louisiana'da tutuklandım. | Open Subtitles | لم يكن عندى شىء ثم بدأت فى لويزيانا |
Bak, sen ortaya çıkana kadar hiçbir sorunum yoktu. | Open Subtitles | انظر , لم يكن عندى مشاكل قبل ان تظهر |
Tamam ya. Hiç arkadaşım yoktu. | Open Subtitles | حسناً،صحيح،أنا لم يكن عندى أى أصدقاء.. |
Ben seçmedim! Buna cesaretim yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لم يكن عندى الشجاعة. |
Seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عندى خيار. |
Hiçbir zaman bu tür cesaretim olmadı. | Open Subtitles | لم يكن عندى أبدا مثل هذه الشجاعة |
Birkaç ilginç sayfa vardı ama hepsini okuyacak fırsatım olmadı. | Open Subtitles | أوه ...فى الواقع كان هناك بعض الصفحات المثيرة و لكن لم يكن عندى الوقت لقراءتها كاملة |