Bilginiz olsun diye söylüyorum, bunu sizden saklamak benim kararım değildi. | Open Subtitles | إن كان للأمر من قيمة، لم يكن قراري أن أخفي هذا عنك. |
Benim alâkam yok. Benim kararım değildi bu. | Open Subtitles | لم يكن لي علاقة بالأمر، لم يكن قراري |
Bayan Burset, acınızı anlıyorum, gerçekten, ancak bu benim kararım değildi. | Open Subtitles | -سيدة "بورسيت"، أنا متعاطف معك . أنا متعاطف حقاً، ولكن هذا لم يكن قراري. |
Çünkü bu benim vereceğim bir karar değildi, onundu. | Open Subtitles | لأنه لم يكن قراري لأتخذه بل قراره هو |
- Sanki benim kararımmış gibi konuşuyorsun. - Bu kararı ben de vermedim. | Open Subtitles | تتحدثين كما لو كان ذلك قراري أنا- لم يكن قراري وحدي أنا أيضا- |
Bu benim tercihim değildi. | Open Subtitles | لم يكن قراري. |
Benim kararım değildi. Patron Frost. | Open Subtitles | لم يكن قراري , ولكن فروست هو الرئيس |
- O benim kararım değildi. | Open Subtitles | - لم يكن قراري - كان يمكنك العودة لأجلي |
İş arkadaşı. Benim kararım değildi. | Open Subtitles | زميلاً و لم يكن قراري |
- Onu henüz sana tanıtmak benim kararım değildi. | Open Subtitles | - لم يكن قراري أن أعرض لها لك بعد. |
Biliyorsun - benim kararım değildi. | Open Subtitles | أنت تعرف... أنه لم يكن قراري |
- Benim kararım değildi, dostum. | Open Subtitles | -لم يكن قراري يا صاح |
Lütfen, bana Joyce de ve bu benim kararım değildi. | Open Subtitles | رجاءا أدعوني (جويس) ولم يكن قراري حقا |
Dinle, John, sadece benim kararım değildi. | Open Subtitles | ... أتعرف جون لم يكن قراري |
Benim kararım değildi.! | Open Subtitles | إنه لم يكن قراري! |
Benim kararım değildi. | Open Subtitles | إنه لم يكن قراري! |
- Benim verebileceğim bir karar değildi. | Open Subtitles | هذا لم يكن قراري. |
Bu, benim aldığım bir karar değildi. | Open Subtitles | حسناً، لم يكن قراري لاتخذه. |
Bu kararı ben vermedim. O ben değildim. | Open Subtitles | لم اتخذ هذا القرار لم يكن قراري |