Dürüst olmak gerekirse, sizi uyarmanın uygun olduğunu hissediyorum, burada kimse sizin küçük reality show'unuzun bir parçası olmak istemiyor. | Open Subtitles | بصراحة، أشعر بأنّه ملائم لتحذيرك لا أحد يريد أن يكون جزء من برنامجك |
Bir insan tarihin en büyük hazine filosunun parçası olmak varken neden yalan söylesin? | Open Subtitles | الآن، لماذا يكذب بشأن أن يكون جزء من أسطول الكنز الأعظم في التأريخ؟ |
Bir insan tarihin en büyük hazine filosunun parçası olmak varken neden yalan söylesin? | Open Subtitles | الآن، لماذا يكذب بشأن أن يكون جزء من أسطول الكنز الأعظم في التأريخ؟ |
Bu sebeple Star Wars, Noel Özel Programı'nın bir parçası olmak zorunda. | Open Subtitles | لذلك . حرب النجوم لابد أن يكون جزء من عرضنا |
Bir araştırmacı olarak dünya genelinde çocuk ve yetişkinlerde tekrarlanan bir etkiye rastlayacak kadar şanslıysanız Bu insan doğasının bir parçası olabilir mi diye merak etmeye başlarsınız. | TED | والآن، كباحثة، لو كنت محظوظ كفاية لتتعثر في تأثير يكثر حول العالم في الأطفال والبالغون ستبدأ في التساؤل هل يمكن لذلك أن يكون جزء من طبيعة الإنسان؟ |
Evet, sağlam bir miras bıraktın. Hangi çocuk bunun bir parçası olmak istemez? | Open Subtitles | نعم، حسناً ، لقد تركت أسطورة رائعة من لايودُ أن يكون جزء من ذلك؟ |
Bu ailenin bir parçası olmak büyük şans, leydim. | Open Subtitles | أعتقد أن أي شخص سيكون محظوظا كي يكون جزء من هذه العائلة، يا سيدتي. |
Amaçlarına ulaşmak için onu zorlayacaklardı ve o, bunun bir parçası olmak istemedi. | Open Subtitles | لقد أجبروه لمساعدتهم لتحقيق هدفهم وهو لم يكن يريد أن يكون جزء من ذلك |
Herkes bunun parçası olmak istiyordu. | TED | كل شخص يريد أن يكون جزء من هذا |
Ne? Onu duydun. Bu ailenin bir parçası olmak istemiyor. | Open Subtitles | هو لا يريد أن يكون جزء من هذه العائلة |
Çiftlik hayatınızın bir parçası olmak istiyor.. Çünkü sizler bizim için önemlisiniz. | Open Subtitles | تريد مزرعة كثيرا لكي يكون جزء حياتك، |
Sana "tekrar hayatının bir parçası olmak istiyorum" dedi. | Open Subtitles | قال بأنه يريد أن يكون جزء من حياتك |
Sana şunu söyleyebilirim, Kimse bunun bir parçası olmak istemez. | Open Subtitles | ... يمكنني القول لكِ لا أحد يريد ان يكون جزء من ذلك |
Yalnızca projenin bir parçası olmak istiyor. | Open Subtitles | فقط يريد ان يكون جزء من الحركة |
Zaferin ve mağlubiyetin bir parçası olmak. | Open Subtitles | لكي يكون جزء من النصر وجزء من الهزيمة |
Bu işin bir parçası olmak isteyen sendin. | Open Subtitles | أنت من قرر الرغبة بأن يكون جزء من هذا |
Kim müzik sahnesinin bir parçası olmak istemez ki? | Open Subtitles | أن يكون جزء من الموسيقى؟ |
Millie, o da yapacağımız sürprizin bir parçası olmak istedi. | Open Subtitles | (ميلي), هذا يفترض أن يكون جزء من المفاجأة. |
Sadece bir şeyin parçası olmak istiyor, anne. | Open Subtitles | يريد أن يكون جزء من شئ يا أمي |
Senin hayatının bi parçası olmak istiyordu. | Open Subtitles | ويريد ان يكون جزء من حياتك |
Bizim evrenimiz olarak düşündüğümüz yer, aslında daha büyük bir şeyin sadece küçük bir parçası olabilir. | Open Subtitles | الذى نفكر فيه كعالمنا يمكن فقط أن يكون جزء واحد صغير من شىء ما أكبر بكثير. |