Konsantre olmayandaki gibi, hatta saf olanda bile, bildiginiz gibi, eger saf alkolu koklarsaniz, curuk yumurta kokusu yoktur. | TED | حتى عندما يكون نقيا،بدون تركيز، تعلمون انه، لو شممتم ايثانولا صافيا، فلا يمكن ان يكون له رائحة البيض الفاسد. |
Ömer Muhtar'ın bu kişileri korumaya hakkı yoktur. | Open Subtitles | عمر المختار لن يكون له الحق في حماية هؤلاء الأشخاص |
Bir tavşanın bile şansı yoktur şu anda. | Open Subtitles | اربعه ضد واحد، حتى الأرنب لن يكون له فرصه هنا |
Bu kadar sevgi zengini olan merhamet yoksulu olabilir mi? | Open Subtitles | أيمكن لأحد يحظى بحب كبيرأن يكون له هذا القدر الضئيل من الشفقه ؟ |
Bu kadar sevgi zengini olan, merhamet yoksulu olabilir mi? | Open Subtitles | أيمكن لأحد يحظى بحب كبيرأن يكون له هذا القدر الضئيل من الشفقه ؟ |
Permasıdır, uydurma sapığıdır kimsenin onunla çıkmama sebebini vergi dairesinde çalışmasına bağlamasıdır. | Open Subtitles | شعره المتموج ؟ أم يدعي بأن يكون له مطارد لا أحد سيواعدك عندما تعمل بمصلحة الضرائب |
Permasıdır, uydurma sapığıdır kimsenin onunla çıkmama sebebini vergi dairesinde çalışmasına bağlamasıdır. | Open Subtitles | شعره المتموج ؟ أم يدعي بأن يكون له مطارد لا أحد سيواعدك عندما تعمل بمصلحة الضرائب |
Biz çevre üzerinde kalıcı bir etki bırakmak istemiyoruz. | TED | لا نريد أن يكون له تأثير دائم على البيئة. |
Bağlılık sadece bağlılıktır. Çünkü bir son kullanma tarihi yoktur. | Open Subtitles | يسمى الالتزام التزاماً عندما لا يكون له تاريخ صلاحية |
Kayıp bir uçakla ilgisi yoktur di mi? | Open Subtitles | ذلك لن يكون له علاقة بطائرة مفقودة,أليس كذلك؟ |
Kötü fikir diye bir şey yoktur ama gök gürültülü bir sağanakta metal bir şey sallamanın dezavantajı olabilir. | Open Subtitles | ليس هناك أفكار سيئة، لكن التلويح بمجرفة معدنية في أثناء عاصفة رعدية قد يكون له مضار، |
Tanıtımla bir ilgisi yoktur umarım. | Open Subtitles | حسناً، ارجو ألا يكون له علاقة بالعرض |
Belki de öyle bir şey yoktur. | Open Subtitles | سُحقاً، قد لا يكون له وُجود. |
- Bir anlamı yoktur belki de. | Open Subtitles | -قد لا يكون له معنى |
Ama kitapta daha kalıcı bir etki yaratabilecek başka bir bölüm daha vardı. | TED | ولكن فصلاً آخر من هذا الكتاب ما قد يكون له تأثير أكبر على الدوام. |
Her gün aldığımız ürünlerin fiyatlarına nasıl bir etki yapacağını düşünün. | TED | وهيا نفكر الآن حول ما قد يكون له تأثير على بعض المنتجات، أو أسعار المنتجات التي نشتريها كل يوم. |