ويكيبيديا

    "يمد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • uzatıp
        
    • uzatıyor
        
    • sağlıyor
        
    • Yaklaşmasına
        
    • uzanıp
        
    • uzatan
        
    Ronald Reagan'ın Sovyetler'e elini uzatıp yardım etmelerine izin vermesi çok cesur bir hareket. Open Subtitles انه تصرف شجاع من قبل الرئيس ان يمد اليد للسوفيات ويسمح لهم بالمساعدة
    Gondor'un genç komutanı sadece elini uzatıp Yüzük'ü kendine alacak ve dünya yok olacak. Open Subtitles فقط على قائد "جوندور" الشاب أن يمد يده لكييأخذالخاتملنفسه، وبعدها يسقط العالم
    Sonra bir ağaçta biri diğerine elini uzatıyor. TED وانتهى بهما الأمر في شجرة، وأحدهم يمد يده للآخر.
    Bu Terry. Ve görüyorsunuz ki sağ kolunu kafasının altından iyice öne doğru uzatıyor. TED كما ترون، إنه يمد يده اليمنى تحت رأسه وبعيداً أمامه.
    Pika'nın bitmeyen bu kazı çalışmaları toprağı havalandırarak bitkilerin büyümesini sağlıyor. Open Subtitles اثناء حفره يمد التربه بالتهويه الذي يساعد النباتات للنمو.
    Yaklaşmasına izin verdim. Open Subtitles تركته يمد يديه
    Şimdi yaşam ağacına uzanıp meyve almasına, ...yiyip ölümsüz olmasına izin verilmemeli." Open Subtitles والآن لعله يمد يده ويأخذ من شجرة الحياة أيضا ويأكل ويحيا إلى الأبد
    Ancak yardım elini uzatan bir dost sayesinde bazı beyaz cüceler son bir gösteri yapabilir. Open Subtitles لكن بعض الأقزام البيضاء قد يكون لديها أمل فى مغامرة أخيرة بفضل صديق يمد يد العون
    Gondor'un genç komutanı sadece elini uzatıp Yüzük'ü kendine alacak ve dünya yok olacak. Open Subtitles فقط على قائد "جوندور" الشاب أن يمد يده لكييأخذالخاتملنفسه، وبعدها يسقط العالم
    Kral, size merhamet elini uzatıyor. Open Subtitles الملك يمد يده بالرحمة
    Bakın, hanımefendi, Oscar kolunu uzatıyor. Open Subtitles انظري سيدتي (أوسكار) يمد ذراعه
    Patronun sana elini uzatıyor. Schmidt, dur. Open Subtitles - رئيسك يمد يده
    Daha sulu bir yemek sağlıyor ve yemeğe teatrallik katıyor. Open Subtitles إنه يمد الطبق بعصارة أكثر ويضيف لمسة مسرحية للعشاء
    Daha sulu bir yemek sağlıyor ve yemeğe teatrallik katıyor. Open Subtitles إنه يمد الطبق بعصارة أكثر ويضيف لمسة مسرحية للعشاء
    Sadece hücreye değil Eli'a da güç sağlıyor. Open Subtitles إنه الإثنان، هو يمد الخلية و (إيلاي) بالطاقة
    Yaklaşmasına izin verdim. Open Subtitles تركته يمد يديه
    Kimse uzanıp seni ısırmayacak. Open Subtitles لن يمد الجميع أيديهم إليك ويعضونك
    Sana bin dolar uzatan adamı kışkışlıyor musun? Open Subtitles رجل يمد لك 1000 دولار وتصده بقلة أدب؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد