O gece rodeoda olmadığınla ilgili niçin yalan söylediğini Bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبرني لما كذبت . بشأن كونك بالمسابقة تلك الّليلة |
İyi değilsen Bana söyleyebilirsin çünkü, değil mi? | Open Subtitles | لأنه يمكنك أن تخبرني لو أنك لست بخير حسنا |
Bilirsin, eğer içinde kurtulmak istediğin şeyler varsa, Bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | إن كان هناك أي حمل تريد إزاحته عن كاهلك يمكنك أن تخبرني |
Sonra görüşürüz. Yüz yüze anlatırsın. | Open Subtitles | أراك لاحقاً يمكنك أن تخبرني بذلك وجهاً لوجه |
Öncelikle, bana bu şeyin ne olduğunu söyler misin Tanrı aşkına? | Open Subtitles | حسنًا، في البدء، ربما يمكنك أن تخبرني ما هذا بحق الله؟ |
Hadi. Bana anlatabilirsin. Hayvanat bahçesinde mi sinirlendi? | Open Subtitles | . هيا ، يمكنك أن تخبرني هل كانت غاضبة في حديقة الحيوان ؟ |
Sorun her ne ise, Bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | مهما كان الأمر، يمكنك أن تخبرني به لا شيء، حقاً |
Yapma, Bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | هيّا, يمكنك أن تخبرني ..أعلم أن هذا ليس أخلاقياً, لكن |
- Bana söyleyebilirsin... - Üzgünüm, değiştiremem. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبرني أنا لا أعرف , أنا آسف لا أستطيع |
Eğer hiçbirşey hissetmiyorsan Bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تخبرني أنك لم تشعري بشيء، أيضا |
Haydi ama, adamım. Bana söyleyebilirsin. Kimseye söylemeyeceğim. | Open Subtitles | هيّا، يمكنك أن تخبرني لن أخبر أحداً |
Hadi ama, her neyse Bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | هيا , مهما كان , يمكنك أن تخبرني |
Bana söyleyebilirsin... O adamların ne yaptığını. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبرني بما فعله الرجال. |
Bana söyleyebilirsin. Kahretsin, sen öptüğüm ilk çocuktun. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبرني بهذا أنت أول فتى أقبله |
Geç kalıyorum belki başka bir zaman bunu nasıl bildiğini bana anlatırsın, olur mu? | Open Subtitles | حسناً, أنا متأخر, لذلك ربما يمكنك أن تخبرني كيف تعرف هذا في وقت آخر, حسناً؟ |
Hem bana anlatırsın hem de gidebiliriz. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبرني عن الأمر و يمكننا الذهاب |
Köpek yavrularını niye öldürdüğünü söyler misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تخبرني لماذا قتلت تلك الجراء؟ |
Pekâlâ, söyler misin? Burada cidden neler oluyor? | Open Subtitles | حسنا، يمكنك أن تخبرني بجد، ما الذي يجري هنا؟ |
Sevgili Joan, Bana anlatabilirsin. | Open Subtitles | يا جوان العزيزة يمكنك أن تخبرني انا مسؤولة عن كل شيء يخص الملكة |
Hangi evde olduğunu söyleyebilirsin belki. | Open Subtitles | ربما يمكنك أن تخبرني بأي منزل هي قُم بالإشاره |