Çoçuklar konudan biraz bahsetti, ve galiba sana yardım edebilirim. | Open Subtitles | هكذا أعطى الأولاد لي رؤساء حتى عن وضعك وأعتقد أنني يمكن أن تساعدك. |
Karşılığında da sana dileğin hakkında yardım edebilirim belki. | Open Subtitles | وربما في المقابل، يمكن أن تساعدك مع حلمك. |
Karar vermenize yardımcı olabilirim. | Open Subtitles | مهلا، أنا يمكن أن تساعدك على أن تقرر الذين ينبغي أن نفعل ذلك. |
Giyecek bir şey seçmene yardımcı olabilirim. | Open Subtitles | أنا يمكن أن تساعدك على اختيار شيء لارتداء. |
Tüneldeki arkadaşlarınız size yardım edemez. | Open Subtitles | أصدقائك في النفق لا يمكن أن تساعدك. |
Sana yardım edebileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | تظن أنها يمكن أن تساعدك |
Gerçekten bilmiyorum. - Yani.. Belki bu büyük problemin için Joey sana yardımcı olabilir. | Open Subtitles | ربما جوي يمكن أن تساعدك على الخروج مع مشكلتك عمل كبيرة. |
Bu bir "doğaya müdahale ettin" sorunu ve sana yardım edemem. | Open Subtitles | هذا هو "أنت افسدت مع الطبيعة الأم" مشكلة، وأنا لا يمكن أن تساعدك. |
Dinle çalışmana yardım edebilirim. | Open Subtitles | الاستماع... ... ل يمكن أن تساعدك على الدراسة. |
Galiba sana yardım edebilirim. | Open Subtitles | أعتقد أنني يمكن أن تساعدك في ذلك. |
Size dışarıda yardım edebilirim. | Open Subtitles | أنا يمكن أن تساعدك على اللاعبين هناك. |
Tabii, deneyimlerimden çoğu teorik, pratik değil ama sanırım sana yardım edebilirim. | Open Subtitles | بالتأكيد، فإن معظم تجربتي هو نظري وليس عملي... ولكن أعتقد أنني يمكن أن تساعدك. |
Ben sana yardım edebilirim. | Open Subtitles | أنا يمكن أن تساعدك. |
Sana yardım edebilirim. | Open Subtitles | الرجاء، وأنا يمكن أن تساعدك. |
Kendi adıma bazılarını yok edebildim sanıyorum ki izin verirsen aynı şey için sana da yardımcı olabilirim. | Open Subtitles | لقد كسرت بعض من بلدي، وأنا يمكن أن تساعدك على أن تحذو حذوها إذا كنت سوف اسمحوا لي. |
Bununla kesinlikle yardımcı olabilirim. Çoğu etiketleyiciyi biliyorum... | Open Subtitles | حسنا، أنا يمكن أن تساعدك بالتأكيد مع ذلك. |
Başvuru konusunda yardımcı olabilirim. | Open Subtitles | أنا يمكن أن تساعدك مع التطبيقات. |
İç Güvenlik size yardım edemez. | Open Subtitles | الوطن لا يمكن أن تساعدك. |
Yani, her şeyini kaybeden eski bir dostun hikayesi size çok yardımcı olabilir. | Open Subtitles | أعني، قصّة الصّديق الذّي فقد كلّ شيء يمكن أن تساعدك جيّداً |
Şu an sana yardım edemem. | Open Subtitles | أنا لا يمكن أن تساعدك IUST حتى الان. |