Ve bu ışık bu şeylerin bir birleriyle haberleşmesindeki veri transferi için kullanılabilir. | TED | وهذا الضوء يمكن استخدامه لبث البيانات اللاسلكية ان هذه الاشياء تستخدمه للتواصل مع بعضها البعض. |
Elektrik, ısı enerjisi ve değerli ürünler elde etmek için sıvı florürlü toryum reaktöründe yakıt olarak kullanılabilir. | TED | يمكن استخدامه في مفاعلات فلوريد الثوريوم السائل لإنتاج طاقة كهربائية وحرارة وغيرها من المنتجات القيّمة. |
Bu yüzden birçok toplumda kullanılabilecek bir aşı yapılana kadar en az bir yıl geçecek. | TED | ونتحدث بذلك حول عام على الأقل حتى يتوفر لقاح يمكن استخدامه في العديد من المجموعات السكانية. |
Bu yüzden de, bu amaçta kullanılabilecek herşeyi yok ediyorlar. | Open Subtitles | لذلك يحطمون أي شيء يمكن استخدامه لتحقيق غايتهم |
Programlanabilir DNA'lar doku üretimini tetiklemek adına kullanılabilirler. | Open Subtitles | الحامض النووي المبرمج .. يمكن استخدامه لتنشيط عملية خلق الأنسجة |
Dedem, cihazın bir yıkım silahı olarak kullanılabileceğini söylemişti. | Open Subtitles | قال جدّى أن الجهاز يمكن استخدامه كسلاح للدمار. |
Herşey için kullanılabilir, performanslar, filmler, enstalasyonlar. | TED | يمكن استخدامه لأي شيء، للعروض أو الأفلام أو التثبيتات. |
Yani bugün bağış yapılan bir dolar önümüzdeki beş yıl boyunca 15 insanın kefaleti için kullanılabilir. | TED | لذا فإن الدولار المُتبرع به اليوم يمكن استخدامه لدفع كفالة ما يصل إلى 15 شخص، خلال الخمس سنوات المقبلة. |
Ve bunun gibi antikor lekelemeleri böylesine bir soruyu anlayabilmek için kullanılabilir. | TED | و الصبغ بالاجسام المضاده مثل هذا يمكن استخدامه لفهم هذا النوع من الأسئله |
Buradaki fikir, her bilim insanlara yardım etmek ya da zarar vermek için kullanılabilir. | TED | الفكرة هنا هو أن أي علم يمكن استخدامه كطرق جديدة في خدمة البشر، أو كطرق جديدة في إيذاء البشر. |
Dünyada başka yerlerde de belki kullanılabilir. | TED | قد يمكن استخدامه في أماكن أخرى من العالم. |
Başı bir torbaya koyulduğunda, iyilik için olduğu kadar kötülük için de kullanılabilecek bir silaha dönüşmektedir. | Open Subtitles | عندما تكون الرأس داخل الحقيبة فإنها تغدو سلاحاً يمكن استخدامه في الخير كما في الشر. |
Bir kitap veya parşömenden kazınıp alınmış bir metne ait ileride yeniden kullanılabilecek el yazısı bir sayfa. | Open Subtitles | صفحة مخطوطة مِن لفيفةٍ أو كتابٍ مُحيَتْ كتاباته، أيّ أنّه يمكن استخدامه مجدّداً. |
Meslektaşlarımızla, kelimelerin anlaşılmasını sağlamanın ve Arap dünyasında kullanılabilecek referans bir çalışma yapmanın aslında bizim rolümüz olduğunu düşündük. | TED | ومع زملائنا، اعتقدنا أنه ربما من دورنا أن نتأكد من أن يتم فهم الكلمات بشكل جيد وأن نعمل على صنع مرجِع يمكن استخدامه في المنطقة العربية بأكملها. |
kullanılabilecek her şeyi yanımıza alıyoruz. | Open Subtitles | أي شيء يمكن استخدامه سنأخذه معنا |
Kieran dedi ki, anahtarın açtığı şey işler iyice yolundan çıkarsa doğaüstü yaratıklara karşı kullanılabilecek bir şeymiş. | Open Subtitles | أخبرني (كيرين) أنّ المفتاح يقود لشيء يمكن استخدامه ضد الخوارق إن تأزّم الوضع بدرجة لا يمكن السكوت عنها. |
Sıkıcıdır. Ama aynı zamanda bir silah gibi kullanılabilirler. | Open Subtitles | هذا ممل, ولكن يمكن استخدامه كسلاح |
Kimyasal yapısının sentetik ilaçlar için kullanılabileceğini, insanları ölümsüz yapabileceğini düşünmüşlerdi. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}ظُنَّ أنّ تركيبها الكيميائيّ يمكن استخدامه .لتوليف علاجٍ ينجح في تخليد البشر |