İri yarı olduğun için yanımda durursan beni Daha çok ciddiye alır. | Open Subtitles | وبما أنك حوالي ستة في ستة وأعرض من باب، قد يميل أكثر إلى السماع برؤيتك واقفا خلفي. |
- Yani demem o ki, bu bir bilim değil. - Daha çok eğlence için. | Open Subtitles | إنّه ليس علمًا، يميل أكثر لكونه فنًّا ترفيهيًّا |
- Yani demem o ki, bu bir bilim değil. - Daha çok eğlence için. | Open Subtitles | إنّه ليس علمًا، يميل أكثر لكونه فنًّا ترفيهيًّا |
Aynı zamanda hıristiyanlıga Daha çok yöneliyordu. | Open Subtitles | كان أيضاً يميل أكثر فأكثر نحو المسيحية. |
Hayır, zevklerim Daha çok müzikal enstrümanlar üzerine. | Open Subtitles | ذوقي يميل أكثر إلى الترفيه الموسيقي |
Daha çok golf kulübü gibi bir yer aslında. | Open Subtitles | أنه يميل أكثر إلى نادي ريفي حقيقةً |
Daha çok "başı kesik tavuk gibi bir oraya bir buraya koşuşturan" tiplerdendir. | Open Subtitles | بل يميل أكثر لنوع المصاب بالرأس |
Bu Daha çok batmak üzere ya da batmış olan şirketlerin isimleri kullanılarak deniz aşırı bankalardan milyonlarca dolarlık krediler alınması ve bu kredilerin ortaklar tarafından cebe indirilmesi. | Open Subtitles | إنه يميل أكثر إلى الاستحواذ أو الاستنزاف حيث تحتاج شركة خارجية إلى شركة سليمة تستقرض ملايين الدولارات باسمها التي يأخذها الشركاء لنفسهم |
İşkence filmi gibi. Daha çok hayalet hikayesi gibi. | Open Subtitles | الأمر يميل أكثر ليبدو كقصة أشباح |
Martin'in penisi. Et tadı mı var yoksa Daha çok tuzlu mu? | Open Subtitles | قضيب (مارتن)، هل طعمه طعم لحم أم يميل أكثر للملوحة؟ |