ويكيبيديا

    "يميل الناس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • İnsanlar
        
    Benzer biçimde, insanlar kararlar gibi şeyleri bozmaya ve birbirleriyle karşılaşmayı istememeye eğilimlidir ve bu problemi daha da karmaşıklaştırır. TED كما يميل الناس للقيام بأشياء مزعجة مثل اتخاذ القرارات وتجنب الاصطدام ببعضهم البعض، مما يجعل المشكلة أكثر تعقيدًا.
    İnsanlar birbirlerinin tavırlarını taklit etmeye eğilimlidirler. TED يميل الناس إلى تقليد مواقف بعضهم البعض.
    - Hamile top modeller mi? - İnsanlar Gisele Bündchen'i çok seviyor tamam mı? - Kesin öyledir. Open Subtitles العارضات الحوامل يميل الناس الى ان يحبوا مثل هذه الامور
    İnsanlar kazanma olasılığı daha az olan şeylere ilgi gösterirler. Open Subtitles يميل الناس لأن يكونوا أكثر حماسا نحو الاحتمالات الأقل حدوثا للفوز
    İnsanlar, birileri gözden kaybolunca onları, diğer insanlardan daha fazla görmek istemeye meyillidir. Open Subtitles يميل الناس إلى الرغبة برؤية الآخرين والإشتياق لهم أكثر حينما يختفون فجأة عن ناظرهم
    İnsanlar, öngörülen tehditlerin donanımla önlenebileceğini düşünme eğilimindedirler. Open Subtitles يميل الناس للتزود برجال أمن على أساس التهديدات المتوقعة
    İnsanlar hep kötü tarafıma inanıyorlar ama Lacey, ben iyi yanıma inanmanı tercih ederim. Open Subtitles يميل الناس لسوء الظنّ بي لكنّي أريدكِ أنْ تحسني الظنّ بي
    Monroe ile bir araya geldigimizde, insanlar ölüyor. Open Subtitles فحينما نكون أنا و إيّاه معاً يميل الناس للبدء بالموت
    İsteğimi iyice vurgulayabilirim ama öyle olduğunda genelde insanlar zarar görür. Open Subtitles يُمكن أن أكون أكثر تأكيدًا، لكن يميل الناس للتضرّر عندما يحدث ذلك.
    İnsanlar baskıcı olanlarla konuşmak istemezler, o nedenle kısa ve basit tutarım. Open Subtitles لا يميل الناس للتحدث الى المتعجرفين لذا ابقي الأمر صغير وبسيط
    Bir ayağı dışarıda olan insanlar doğruyu söylemeye eğilimlidir. Open Subtitles يميل الناس لقول الحقيّقة عندما يُصبحون على بعد خطوة من الخروج
    Sonuç olarak insanlar yayılmaya eğilimli oluyorlar. TED وكنتيجة لذلك، يميل الناس إلى الانتشار.
    İnsanlar düzenlemenin son hali olarak yasağı düşünme eğilimindedir. Aslında suçlularla boşluğun doldurulması düzenlemenin çekilmesini gösterir. TED يميل الناس الى اعتبار التحريم على انه الشكل النهائي للتشريع غير انها تمثل فعلياً تخلي عن التشريع حيث يقوم المجرمون بتعبئة الفراغات.
    Bu yüzden Yani, insanlar yaptığımın kahramanca olduğunu söylemeye bayılıyorlar, Ama değildi. Open Subtitles يميل الناس لإعتبار ما فعلته بطوليّاً
    İnsanlar, bir evrakı parçaladıkları vakit; onu yok etmekle aynı işlevi gerçekleştirdiklerini sanırlar. Open Subtitles "يميل الناس إلى تمزيق الوثائق" "إنه مثل تدميرها تماما"
    İnsanlar, ajanların savaş aşkı, macera tutkusu ya da vatansever bir coşkuyla harekete geçtiğini düşünme eğilimindedirler. Open Subtitles "يميل الناس إلى التفكير في دوافع الجواسيس" "بواسطة حب اللعبة، الرغبة في المغامرة" "أو حماسة وطنية"
    İnsanlar bana ulaşır. Open Subtitles يميل الناس الى السعي لي
    İnsanlar sıyırmaya meyilli hale gelir. Open Subtitles يميل الناس الي الصدع
    İnsanlar fazla alabilir. Open Subtitles يميل الناس لأخذ الكثيرمنها،
    İnsanlar daha keskin tatlardan hoşlanırlar oysa. Open Subtitles -{\pos(190,230)}يميل الناس إلى الأشياء الأكثر حدّة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد