ويكيبيديا

    "يهرب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kaçıyor
        
    • kaçmasına
        
    • kaçamaz
        
    • kaçan
        
    • kaçarken
        
    • kaçar
        
    • kaçıp
        
    • kaçtı
        
    • kaçmaya
        
    • kaçmaz
        
    • kaçıyordu
        
    • kaçmak
        
    • kaçacak
        
    • kaçtığını
        
    • kaçtığı
        
    Küçük gruplara pusu kurup kaçıyor, ama bize saldırmaya cesaret edemez. Open Subtitles اوو , انه يهرب من الكمائن الصغيرة لكنه لن يجرؤ على مهاجمتنا
    Yurt dışındaki masum insanlarla tanıştıktan sonra onlara şu serbest bilmem ne hikâyesini anlattıktan sonra onları dolandırıp kaçıyor olabilir. Open Subtitles و يزف لهم الأمر بكونه مستقل و مهما كان ذلك و بعدها يهرب بعدما أخذ كل ما يملكون
    Ne olursa olsun bu adamın Federasyon uzay sınırlarının dışına kaçmasına izin veremeyiz. Open Subtitles ولن ندع هذا الرجل يهرب من المجال الفضائي الفيدرالي لنا تحت أي ظرف
    -Pokowski trendeydi ve... kaçmasına izin verdi. Open Subtitles بوكوفسكي كان على القطار وأنت تركته يهرب..
    Hiç kimse buradan kaçamaz! Issız Toprakların hakimi Humungus"tur! Open Subtitles لا شيء يمكن أن يهرب الهومونجس يحكم الأرض القاحلة
    Erkeklerden, kaçması gerektiğini bilirmişçesine kaçıyor. Ama ne kadınları affediyor ne de çocukları. Open Subtitles فهو يهرب من البشر وكأنه يعرف أن عليه أن يهابهم ، لكنه لا يوفر النساء والأطفال
    Teri yüzüne değmemek için geri kaçıyor... Open Subtitles العرق يهرب إلى وراء ظهره لكى يبتعد عن وجهه
    Teri yüzüne değmemek için geri kaçıyor... Open Subtitles العرق يهرب إلى وراء ظهره لكى يبتعد عن وجهه
    Erkeklerden, kaçması gerektiğini bilirmişçesine kaçıyor. Ama ne kadınları affediyor ne de çocukları. Open Subtitles فهو يهرب من البشر وكأنه يعرف أن عليه أن يهابهم ، لكنه لا يوفر النساء والأطفال
    Katil kızı atının arkasına atarak kaçıyor. Polis de motosikletle peşlerinden gidiyor. Open Subtitles يهرب مع الفتاة على صهوة حصان والشرطة تلاحقهم على الدراجات النارية
    Takas yaparlarsa yaşadığını, bakanlığın... onu gizlediğini, üstelik kaçmasına da izin verdiğini itiraf etmiş olacaklar. Open Subtitles اذا وافقوا على القيام بمقايضه فأنهم يعترفون بأنه حي وزاره الدفاع ابقت امره سراً و الجديد انهم تركوه يهرب
    Bulun vatan hainlerini. Hiçbirinin kaçmasına izin vermeyin. Open Subtitles إبحثوا عن هؤلاء الخونة لا تدعون أحد يهرب
    O kadar minnettar kaldın ki 65 milyonluk bir çantayla kaçmasına izin verdin. Open Subtitles وأنت سعيدة ولهذا تركته يهرب بــ65 مليون دولار
    Kimse kaçamaz Winston. Burada mazlumlar yoktur. Open Subtitles لا أحد يهرب يا وينستون لا وجود للشهداء هنا
    kaçan herhangi bir asker, vatan hainliğinden suçludur... ve bir köpek gibi vurulacaktır. Open Subtitles أي جندي يهرب من الجندية يُتهم بالخيانة العظمى و ينبغي اصطياده كأي كلب
    - Bir şey yok. Boş. - Belki kaçarken biri görmüştür. Open Subtitles لا شئ هناك, انه فارغ ربما هناك من رآه وهو يهرب
    Eğer kaçmaya özgürlerse bir felaketten önce ilk hayvanlar kaçar. Open Subtitles الحيوانات اول من يهرب عند الكوارث ان سمح لهم بالهروب
    Bu kişi de kaçıp gitmeyi istiyor olabilir, ancak güneş misali, sadece yukarı çıkabilmektedir. TED هذا الشخص قد يهرب أيضًا، ولكن تحصن بمثال الشمس، إنه قد يشرق فقط.
    Demek bu yüzden, bir ayda iki kez evden kaçtı. Open Subtitles أعتقد أنه يهرب مرتين فى شهر واحد لهذا السبب
    kaçmaya, ortadan yok olmaya çalışıyorsa kızını da yanına alırdı. Open Subtitles لو كان هذا الرجل يريد ان يهرب لاخذ ابنته معه
    Bak, düzgün bir adam ilk kan gördüğünde kendi arkadaşlarını bırakıp kaçmaz oğlum. Open Subtitles بحقّك، الرجل الحقيقيّ يبقَ مع بني قومه ولا يهرب لدى أوّل رؤية دم، صحيح؟
    O doktor bizden kaçmıyordu Mulder, Ajan Chapel'dan kaçıyordu. Open Subtitles ذلك الطبيب ما كان يهرب منّا، مولدر، لكن مصلى الوكيل.
    kaçmak istediğinde, göze benzeyen ve poposunda bulunan parlak kozalarını gösteriyor. TED وعندما يهرب يقوم باستخدام حبات متوهجة توجد على آخر ظهره وهي تبدو كالعيون
    -Belki kaçacak bir yeri olur bu konuda ne yapıcaz? Open Subtitles هنا يوجد مساحة كبيرة هناك طرق كثيرة كي يهرب منها
    22:30'da kocasıyla konuştuktan sonra ve saat 23:00'te soyguncunun kaçtığını görmeden önce bir ara. Open Subtitles في وقت ما بعدما تحدث لها زوجها الساعة 10: 30 وقبل أن ترى اللص يهرب الساعة 11:
    Fakat tarihsel olarak insanların geri dönmek yerine, kaçtığı bir yerdi. TED ولكنها كانت في الماضي مكاناً يهرب منه الناس ولا يعودون إليه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد