Asla yalnız olmayacak ya da ihmal edilmeyecek, sana söz veriyorum. | Open Subtitles | لن يكون بمفرده أبداً و على الإطلاق, أو يهمل, أعدك بذلك |
Amiri özellikle yeni, çekici fahişelerle tanıştırıldıktan sonra görevlerini ihmal etmeye başladı. | Open Subtitles | فقد بدأ يهمل واجباته بعد أن قُدّمت إليه بعض المحظيات الجديدات المغريات |
Kafasındaki tıraş edilmiş leke büyüyor, bu da onun, görevlerini ihmal eden bir rahip olduğunu belirtiyor. | TED | تنمو البقعة الصغيرة المحلوقة على رأسه، مبيناً أنه رجل دين يهمل واجباته. |
Ama önceden uyarayım, sadece aptal bir gerzek tanık olduğunuz gösterilerde bütün güvenlik önlemlerini almayı ihmal edebilir. | Open Subtitles | لكن يكون محذّرا، فقط غبي حمار أخرس يهمل الأخذ كلّ إجراء أمان في الأعمال المثيرة أنت أوشك أن يشهد. |
Bazıları; "Hayır, bunlar sadece uydurmadır." diyor diye ya da daha sonra yazıldıkları için göz ardı edilebilecek kaynaklar değillerdir. | Open Subtitles | وكل هذا مصدر لا يمكن أن يهمل بكل ببساطة لأن بعض الناس يقولون .. هذا ملفق |
Ama bir şekilde, bu travmatik köpek balığı deneyimi karısını ihmal etmeye yetti. | Open Subtitles | لكن بطريقة ما، هذا الهجوم المرعب. كان كفيلا بجعله يهمل زوجته. |
Sizin kadar titiz bir adamın böyle bir kitabı olur da penceresindeki bitkileri nasıl ihmal eder? | Open Subtitles | كيف يمكن لرجل بمثل دقتك أن يمتلك كتاباً لعلم البساتين و يهمل زهوره؟ |
Toprağını ihmal eden ve görünürde görevi olmayan sözde Silahşor bir çiftçisiniz. | Open Subtitles | انت المزارع الذي يهمل أرضه و أن يكون من الفارس مع عدم وجود منصب في الأفق |
En temel hükümet görevlerini bile ihmal ediyor. | Open Subtitles | إنه يهمل حتى مسؤوليات الحكومة الأساسية |
En temel hükümet görevlerini bile ihmal ediyor. | Open Subtitles | إنه يهمل حتى مسؤوليات الحكومة الأساسية |
Kendi oğlunu 15 yıl boyunca ihmal etmiş. | Open Subtitles | انه يهمل ابنه الخاص لمدة 15 عاما. |
Kendi oğlunu 15 yıl boyunca ihmal etmiş. | Open Subtitles | انه يهمل ابنه الخاص لمدة 15 عاما. |
Kusura bakmayın genelde masajda çene çevresi ihmal ediliyor. | Open Subtitles | اسف , كثيرا ما يهمل الفك السفلي بلتدليك |
Misafirleri ihmal etmek ayıp olur. | Open Subtitles | هو المضيف الفقراء يهمل ضيوفه. |
İşini ihmal ediyor. | Open Subtitles | "انه يهمل عمله " يوسف |
Aynı zamanda, bu konuşmaları kasıtlı göz ardı etme öğrencilerimize çok şey söylüyor çünkü çocuklar öğretmenleri ve ders kitaplarının beyaz olmayan insanlar veya kadınların seslerini ve deneyimlerini dahil etmediğini fark ediyor. | TED | كذلك، إن التجنب المقصود لهذه الحوارات يعني الكثير لطلبتنا لأن الأطفال يلاحظون عندما يهمل معلّموهم أو كتبهم الدارسية أصوات وآراء وتجارب الأشخاص مثل النساء أو الأشخاص الملونين. |
Normalde bu masaya bile getirilmez ama askeri kayıtların göz ardı edilemez. | Open Subtitles | عادة هم لا يضعونها على القائمه... لكن سجلك العسكري لا يمكن أن يهمل. |