ويكيبيديا

    "يوافق على" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • razı
        
    • onay
        
    • kabul etmez
        
    • onaylamaz
        
    • onaylamadı
        
    • onaylamazdı
        
    • kabul edecek
        
    • onaylamıyor
        
    Madam Grandfort'a kocasının buna razı olmayacağını söylediniz mi? Open Subtitles هل حذرت مدام جرانفورت بأن زوجها ربما لن يوافق على ذلك ؟
    Merak etme, sabah gitmeye razı olana kadar ona sahip olacağım. Open Subtitles لا تقلق ، سأجعله يوافق على هذه الخطوة عند الصباح
    Çünkü Senato'daki Cumhuriyetçiler kimseye onay vermiyorlar ve başkan da siyasi sermayesini harcamak istemiyor. Open Subtitles لأن مجلس الشيوخ الجمهوري لن يوافق على واحد والرئيس لا يريد استهلاك رصيده السياسي.
    Evet, buna onay vermemesine rağmen bana yardım etti. Open Subtitles .إني كذلك لقد ساعدني ، بالرغم .أنهُ لمْ يوافق على هذا
    Ve üçüncüsü, Yeni Sağ emeklilik ücretlerini değiştirmeyi asla kabul etmez. Open Subtitles ثالثا، اليمين الجديد لن يوافق على تعديل نظام التقاعد
    Ve bunu hayatta kabul etmez. Demokratların acı çekmesini istiyor. Open Subtitles ولن يوافق على هذا, فهو يريد أن يشاهد الديموقراطيين وهم يعانون
    -Trinium karşılığında. -Meclis asla bunu onaylamaz. Open Subtitles للمبادلة بالترينيوم الكيريا لن يوافق على ذلك
    Sheldon Jane'in işlemini onaylamadı bununla ilgileniyormuş gibi yapma şey.. Open Subtitles شيلدون لم يوافق على عملية جين؟ لاتتظاهرا انك مهتم الآن
    Sevgili büyükbaban, huzur içinde yatsın, bunu onaylamazdı. Open Subtitles و جدك العزيز، رحمه الله، لن يوافق على ذلك.
    Bunu kabul edecek bir kulüp sahibi var mıdır, bilmem. Open Subtitles لستُ أعرف أيّ مالك ملهى قد يوافق على ذلك.
    Siz çocuklar spor dallarında yarışacaksınız ve kaybeden kazananın dediklerine razı olacak. Open Subtitles أنتم يمكنكم أن تتنافسوا مع الألعاب الرياضية ..والخاسر يجب عليه ..أن يوافق على الفائز
    Baban hasarlı mallara razı olacak. Open Subtitles يتوجب على والدكِ أن يوافق على السلعة المدمّرة
    Ondan taleplerimize razı olmasını ve Avusturya'dan ayrılmamıza yardım etmesini sağlayın. Open Subtitles أخبره بأن يوافق على مطالبنا لمصلحة "النّمسا".
    Evet, buna onay vermemesine rağmen bana yardım etti. Open Subtitles بالفعل لقد ساعدني مع أنه لا يوافق على هذا
    Nikita Sergeyevic Khruschev'in Batı Almanya ve Batı Berlin sınırının kapatılması hususuna onay verdiğini bildiren ve gerekli hazırlıkların tatbik edilmesi gerektiği önerisini içeren bir cevap geldi. Open Subtitles يولي كفيتسينسكي السفارة السوفيتية ببرلين الغربية بأن نيكيتا سيرجيفيتش خروشوف يوافق على إغلاق الحدود مع ألمانيا الغربية ومع برلين الغربية ويشير بضرورة إتخاذ الإجراءات الضرورية
    T'evgin Votan Birliği'nden nefret ediyor. Bunu asla kabul etmez. Open Subtitles تيفجن يكره الفوتان الجماعي ولن يوافق على ذلك.
    Hesselboe, Benedikte'nin taleplerini asla kabul etmez ama o da bunu biliyordu mutlaka. Open Subtitles تعلم ان هيسيلبو لن يوافق على طلباتها -هل سترضخ؟
    Kongre bunu asla onaylamaz. İnsanların vaktini harcıyorsun. Open Subtitles الكونغرس لن يوافق على هذا أبداً أنتِ فقط تقومين بإضاعة وقت الجميع
    Şimdiden iki milyon doları aştık, ve yönetim yeni bütçeyi hala onaylamadı. Open Subtitles نحن انفقنا مليونين دولار و الإستوديو لم يوافق على الميزانية الجديدة
    Yüksek ücretli avukatım konuşmamızı onaylamazdı, o yüzden görüşürüz. Open Subtitles المحامي غالي الثمن الخاص بي لن يوافق على محادثتنا لذا أراك لا حقا
    Şimdi mumyayla bağlantı kurup anahtarı benimle paylaşmayı kabul edecek mi bir bakacağım. Open Subtitles الآن سأحاول أن أنشئ إتصال مع المومياء لمعرفة ما إذا كان يوافق على يعهد إلىّ بالمفاتيح
    Yaşam biçimimi onaylamıyor ve söylememe gerek yok, ben de onunkini onaylamıyorum. Open Subtitles هو لا يوافق على نمط حياتي وأنا لا أوافق على نمطه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد