| Unni ıspanağı sevmediğin halde Song Yi Soo yiyor diye seviyor gibi davranıyormuşsun. | Open Subtitles | ،أوني تتظاهر بحب أكل السبانخ فقط لأن سونغ يي سو يحب أن يأكلها |
| İlk aşkım Tae San diyorsun, ama bana ilan-ı aşk ediyorsun, Yi Soo. | Open Subtitles | تقولين أن أول حبٍ لكِ هو تاي سان. لكنكِ إعترفتي لي يي سو. |
| Nihayetinde Seo Yi Soo için çok talihsizlik olurdu bu. | Open Subtitles | سيكون هذا من سوء حظ سيو يي سو فى النهاية. |
| Bu aperatiflerin yapılışını Song Yi Soo'dan öğrendim. | Open Subtitles | هذه الأطباق الجانبية، تعلمت كيفية صنعها من سونغ يي سو |
| Unni, senin gördüğün fotoğraf Yi Soo'nun haberi olmadan çekilmiş. | Open Subtitles | أوني، الصورة التي رأيتي لقد تم التقاطها دون معرفة يي سو |
| O zaman Seo Yi Soo ödeyebilir. Hiç yanlış anlama olmaz o zaman. | Open Subtitles | إذن سيو يي سو يمكنها هذا، حتى لا يكون هناك سوء تفاهم. |
| Galiba Yi Soo'nun hoşlandığı adam beysbol oynuyor. | Open Subtitles | هذا جيد. أعتقد أن الرجل الذى تحبه يي سو يلعب البيسبول. |
| Evinde gördüğüm o adam, Yi Soo'nun arkadaşı değildi. | Open Subtitles | صديق سي يي سو الذى قابلته من قبل فى منزلكِ، لا أعتقد انه صديق سيو يي سو. |
| Kusura bakma, Yi Soo. Evde yoksun sanıyordum. Sonra geleyim... | Open Subtitles | اوه، آسف يي سو شي ظننت أنكِ ذهبتي للتريض فى الجبل. |
| Az önce geldiğimde Yi Soo'yu gördüm. Pek iyi hissettirmedi. | Open Subtitles | فى السابق قابلت يي سو لكن الوضع كان محرجاً. |
| Yi Soo Meahri'nin öğretmeni ve benim canım hakemim. | Open Subtitles | يي سو معلمة ماري و بالنسبة لي فهى حكم من السماء. |
| Yi Soo, Kangreung'a gitti beysbol maçı için. | Open Subtitles | انا فى ملعب البيسبول، يي سو ذهبت إلى كانغ ريونغ. |
| Yi Soo maça gittiyse, yakaladın beni. | Open Subtitles | لو أن يي سو ذهبت للمباراة خارجية فقط أمسكتي بي إذن. |
| Umarım Yi Soo Unni, gelip benimle yaşar.. ...ve yanımda olur. | Open Subtitles | أتمنى ان تعيش يي سو أوني التى تقف بجانبي معي . |
| Seo Yi Soo'nun Kim Do Jin'in bilmediği anları. | Open Subtitles | لحظات سيو يي سو التى لا يعرفها كيم دو جين. |
| Cici Seo Yi Soo'nun mutluluğunu 36. yaşının 3. çeyreğinden itibaren ben sağlayacağım. | Open Subtitles | سعادة سيو يي سو بدأت فى العمر 36 فى الربع الثالث منها. |
| Bazen oturma odasındaki koltukta televizyon seyrederken bazen de Yi Soo'nun odasında yerde yatıyor. | Open Subtitles | أحياناً تنام فى غرفة الجلوس على الأريكة و هى تشاهد التلفاز. و أحياناً تنام على الأرض فى غرفة سيو يي سو, |
| Ben sizi buraya, Seo Yi Soo'nun erkek arkadaşı olarak davet ettim. Bir veli olarak değil. | Open Subtitles | لقد دعوتكم جميعاً، ليس كوالد، لكن كصديق لسيو يي سو. |
| Seo Yi Soo'yu defolu bir kadın yapmak için sevmedim ben. | Open Subtitles | لم أحب سيو يي سو لإجعلها إمراة بها عيوب. |
| Bizler Seo Yi Soo'nun abileriyiz. | Open Subtitles | نحن أخوة سيو يي سو ، التى كانت تجلس هنا. |