Bu bir süredir canımı sıkıyor. | Open Subtitles | إن ذلكَ يُزعجني أحيانًا في الاونة الأخيرة |
Pislik herif. Hem beni tahrik ediyor hem de canımı sıkıyor. | Open Subtitles | يا إلهي ، هذا الوغد يجعلني متحمسة للغاية ثم يُزعجني |
bu benim de canımı sıkıyor. | Open Subtitles | أجل، وهذا يُزعجني. |
Geçen günkü konuşmamızdan beri bir şey beni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | هُناك شيئاً ما يُزعجني منذ مُحادثتنا الأخيرة |
İşi yarım bırakmak beni rahatsız eder. | Open Subtitles | يُزعجني ترك الأعمال غيرَ منتهية |
Bu beni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | هذا الشيء يُزعجني. |
Bir seyler kafamı kurcalıyor. | Open Subtitles | هُناك شيء ما يُزعجني |
Biliyorsun, bu gerçekten canımı sıkıyor. | Open Subtitles | هذا يُزعجني كثيراً |
Ershon'un hedefinde kim olduğunu bilememek canımı sıkıyor. | Open Subtitles | ما يُزعجني هو أننا لا نعرف هدف( اورشون)الحقيقي... |
- Bu da benim canımı sıkıyor işte! | Open Subtitles | -حسناً , هذا ما يُزعجني . |
Crestview'da yenisiniz fakat yaramazlıklarınızdan sonra devamlı olarak düzgün öğrencileri suçlama ihtiyacınız beni rahatsız etmeye başlıyor. | Open Subtitles | أنتَ جديد في "كريستفيو" لكن إستمراركَ بلوم المزيد من الطلاب المحظوظين على سوء سلوكِكَ بدأ يُزعجني |
Bu davada beni rahatsız eden şeyi buldum. | Open Subtitles | لقد أدركتُ ما يُزعجني حول هذه القضيّة. |
beni rahatsız ediyordu. | Open Subtitles | لقد كان يُزعجني. |
"Rahatsız" kelimesi bile rahatsız ediyor. | Open Subtitles | يُزعجني لـاـ توصف الـأمر. |
Bu beni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | إن ذلك يُزعجني. |
Tabii ki rahatsız ediyor. | Open Subtitles | -نعم، بالطبع يُزعجني . |
Bir şey kafamı kurcalıyor da, hanımefendi Sherrod üç yıl geride olduğuna göre beşinci veya altıncı sınıftan başlasa... | Open Subtitles | ...أمرٌ آخر يُزعجني ، سيدتي بما أن (شيرود) بالفعل ضيّع ثلاث سنوات ألا يجدر به العودة للصف الخامس أو السادس |