ويكيبيديا

    "يُستحسن أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • iyi olacak
        
    • iyi edersin
        
    • En iyisi
        
    • olsa iyi
        
    Gitsem iyi olacak. Domuzları kaçırmak istemem. Open Subtitles يُستحسن أن اذهب، لا أريد أن أفوت تلك الخنازير
    - Dostum seni arıyordum. - Seninle birlikte kasabaya gitsek iyi olacak. Open Subtitles كنت أبحث عنك - يُستحسن أن أنقلك إلى البلدة -
    Yerinize geçerseniz çok iyi olacak. Open Subtitles يُستحسن أن تعود لمقعدك الآن.
    Başka düş kırıklıkları için kendini hazırlasan iyi edersin. Open Subtitles يُستحسن أن تجمع قوتك لبعضٍ من خيبة الأمل
    Bize boşa kürek çektirmediğini umsan iyi edersin, çünkü sorgulama kurallarımızı kendi amaçlarına göre kullanmayı biliyor. Open Subtitles يُستحسن أن تتمنى ألا تكون تتلاعب معك لأنها تعرف كيف تتعامل مع بروتوكول إستجوابنا
    En iyisi durup sarayın merdivenlere yapışmış kalmışken durumu değerlendirmek. Open Subtitles يُستحسن أن تقف وتقيم ذلك بينما تقف هُناك عالق على درجات القصر.
    Öyle olsa iyi olur. Çünkü bu daha fazla dayanmayacak. Open Subtitles يُستحسن أن يهون، لأن الأغلال لن تتحمل أكثر منذ ذلك.
    Tommy ve diğerleri hepsi öldü. Bir süreliğine ortalarda görünmememiz iyi olacak. Open Subtitles مع وفاة (تومي) و الآخرون، يُستحسن أن نرحل من هُنا لفترة.
    Gitsem iyi olacak. Open Subtitles يُستحسن أن أذهب.
    Gitsem iyi olacak. Open Subtitles يُستحسن أن أرحل.
    Yatsam iyi olacak. Open Subtitles يُستحسن أن أذهب إلى السرير.
    Gitsem iyi olacak. Open Subtitles يُستحسن أن أذهب
    - Sanırım anlatsan iyi olacak. Open Subtitles يُستحسن أن تخبريني حسناً
    Ölemi. Bulsan iyi edersin Nası bi kardeşsin sen? Open Subtitles يُستحسن أن تكونى فعلتى أى نوع من الأخوات أنتِ؟
    - Hayır efendim. - Doğru, o halde şimdi başlamasan iyi edersin. Open Subtitles ـ كلا، سيدي ـ حسناً، يُستحسن أن لا تبدأ الآن
    Kaçsan iyi edersin, serseri! Open Subtitles حسنا، يُستحسن أن تهرب، أيها القذر
    Şikayet için yönetimi arasan iyi edersin. Open Subtitles يُستحسن أن تتصلي بالإدارة لتقديم شكوى.
    Sana âşık gibiyim şu an. Olsan iyi edersin. Open Subtitles أنا أحبّك نوعا ما في هذه اللحظة - يُستحسن أن تُحبّني -
    Ama çabuk karar versen iyi edersin. Open Subtitles لكن يُستحسن أن تقرر بسرعة
    Bu tip düşünceleri kenara bırakmak En iyisi yoksa her şeyi başımıza yıkarsın. Open Subtitles يُستحسن أن تستبعد هذه الفكرة وإلا فأنك ستتسبب في إنهيار كل شيء، وسترتد علينا
    En iyisi 12'si yapın. Open Subtitles يُستحسن أن يكون في اليوم الـ 12.
    Burada toplu bir cinayeti örtbas ediyor olsa iyi olur. Open Subtitles يُستحسن أن يكون قد خرج للتغطية على جريمة قتل جماعية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد