ويكيبيديا

    "يُعثر عليه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bulunmak
        
    • bulunamadı
        
    Eğer o bulunmak istemezse, onu bulamazsın. Open Subtitles لو لم يكن يرغب بألاّ يُعثر عليه فلن يحصل ذلك
    Ve tüm yazımı bulunmak istemeyen birini bulmaya çalışarak harcamamış gibi davranacağım. Open Subtitles وسأتظاهر أنّي لم أبحث طوال الصيف عن أحدٍ لم يود أن يُعثر عليه.
    Eğer o bulunmak istemezse, onu bulamazsın. Open Subtitles لو لم يكن يرغب بألاّ يُعثر عليه فلن يحصل ذلك
    Görünüşe göre pek bulunmak istemiyormuş. Open Subtitles لا يبدو وكأنه يريد أن يُعثر عليه
    Bilim adamları tek balina omurgası üzerinde 178 farklı hayvan keşfettiler ve bunların çoğu başka bir yerde bulunamadı. Open Subtitles اكتشف العلماء 178 نوع مختلف من الحيوانات على فقرة واحدة من الحوت معظمها لا يُعثر عليه في أي مكان آخر
    Yerleşik bir ajan olarak tutuklandı duruşma sırasında kaçtı ve bir daha da bulunamadı. Open Subtitles أعتقل بسبب التجسس هرب أثناء المحاكمة ولم يُعثر عليه أبداً
    Lanetliler Kitabı bulunmak istiyor. Open Subtitles كما ترى, "الكتاب الملعون" يريد أن يُعثر عليه
    Ama O bulunmak istemiyor! Open Subtitles و لكنه لا يريد أن يُعثر عليه
    Bu büyücü ya da yazar kendine ne denmesini istiyorsa artık bulunmak istemiyor. Open Subtitles هذا المشعوذ، أو المؤلّف أو مهما كان اللقب الذي يريده... -لا يريد أنْ يُعثر عليه
    Crowley bulunmak istemiyordu. Open Subtitles لكن (كراولي) لم يرد أن يُعثر عليه
    - bulunmak istemiyor. Open Subtitles -لا يريد أن يُعثر عليه .
    Hırsızlıktan gelen yüklü miktarda para asla bulunamadı. Open Subtitles نعم، الكثير من المال من عملية السرقة ولم يُعثر عليه أبدًا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد