ويكيبيديا

    "يُعدم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • idam
        
    • infaz
        
    İdam cezasını geri getirdiğimden beri ilk idam edilecek mahkûm olacak. Open Subtitles سيكون أول من يُعدم بعد أن أعدت عقوبة الاعدام.
    Yasa der ki: "Kanıt, suçlanan kişi idam edilir ya da ölürse yok edilebilir." der. Open Subtitles القانون ينص على أنه حالما يُعدم أو يموت المحكوم عليه فمن الممكن إتلاف الدليل
    Bütün aileler idam edilmeli ve bütün çocuklar enstitülere yatırılımalı. Open Subtitles يجب أن يُعدم جميع الأباء ويوضع الأطفال في مؤسسات.
    Alkadraz infaz odasında ölecek birinci mahkum. Open Subtitles سيكون أول من يُعدم فى غرفة ألكاترز لللأعدام
    Ve bu adamla iletişime geçtiği saptanan her bir vampir bulunursa infaz edilecektir. Open Subtitles وأي مصاص دماء يتصل بهذا الرجل، سوف يُعدم.
    Bir hain elbette infaz edilmelidir fakat masum bir insan suçlanıyorsa bu durdurulmalıdır. Open Subtitles الخائن يجبُ عليه أن يُعدم لكن أن كان شخصاً بريئاً وتم أتهامه فعندها يجب التوقف عن ذلك
    En son idam cezası alan kişi bendim. Open Subtitles كنت آخر شخصٍ يُعدم في هذه الولاية.
    İdam edilmek üzere olan bir adamın artık hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Open Subtitles رجل على وشك أن يُعدم لا يحتاج لشيء الان
    Bu suçu işleyip bizi yaralayan canavar, bugün Arena'da idam edilecektir. Open Subtitles المجرم المارق الذي جرحنا جميعاً سوف يُعدم بساحة المجالدة!
    İnsanlar ondan bıktıklarında idam edilecek. Open Subtitles عندما يضجر الناس منه... سوف يُعدم...
    Ve şimdi de onu idam edecekler. Open Subtitles وهو علي وشك أن يُعدم.
    Alan Ray Rifkin dövüldüğü için veya örtbas etmek için idam edilmedi. Open Subtitles (لم يُعدم (آلان راي ريفكين بسبب الضرب أو بسبب التغطية
    Adamı idam edebilirdi. Open Subtitles .كان من الممكن أن يُعدم
    İşin aslı Arastoo İran'da tutuklanabilir hatta idam bile edilebilir. Open Subtitles الحقيقة هي أنّ (أرسطو) يمكنه أن يُعتقل أو حتى يُعدم في (إيران).
    Parolası olmayan biri gelirse görüldüğü yerde infaz edilsin. Open Subtitles أي متمرد تجدوه مختفي يجب أن يُعدم على مرمي البصر
    Kendi suçları yüzünden kardeşini infaz edebilecek kadar cesur bir adam. Open Subtitles رجل شجاع كفاية لجعل أخيه يُعدم لجرائمه.
    Bu adamın infaz edilmesini istemiyor musunuz? Open Subtitles ألا تُريد لهذا الرجل أن يُعدم ؟
    Oğlu yakında infaz edilecek. Open Subtitles أبنها سوف يُعدم
    Tek istediğim adaletin yerini bulması ve Binbaşı Hewlett'in infaz edilmesidir. Open Subtitles كل ما أحتاج إليه هو إذن لتأخذ العدالة مجراها (و يُعدم الرائد (هيوليت
    Lawrence hizmetçiyle oyun oynayarak asla vakit kaybetmez adalet için çalışır Hewlett'i infaz ettirirdi. Open Subtitles لورانس) لم يكن ليضيع الوقت) في اللعب مع خادم (كان سينفذ العدالة و يُعدم (هيوليت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد