Bu olay gerçekleşmeden önce onun sesini duymamız gerekiyor çünkü öncesinde bir takım gümbürtüler duyuyorsunuz. | Open Subtitles | يُفترض بنا أن نسمع قدومه أولاً فله همهمة منخفضة |
Kod 363. Bu bir hükümet ihlali. Fırlatmamız gerekiyor. | Open Subtitles | الرمز 363 ذلك خرقٌ حكومي يُفترض بنا الإطلاق |
Hangi grubu takip etmemiz gerekiyor, efendim? | Open Subtitles | أية مجموعة يُفترض بنا أن نلحق بها يا سيّدي؟ |
Gizli cemiyetin öyle kalması gerektiğini hatırlatmam gerekiyor mu? | Open Subtitles | أيجب عليّ أن أذكّرك أنه يُفترض بنا أن نكون مُنظّمة سريّة؟ |
Âşık olmamız gerektiğini biliyorum ve bunu gerçekleştirmek istiyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّه يُفترض بنا أن نكون مُغرمَين. لكنّي أريد إنجاح الأمر. |
Vaughn'a mı? Biyolojik silahları izlememiz gerekiyordu. | Open Subtitles | كان يُفترض بنا أن نتعقب الأسلحة البيولوجية |
Bu işi hepimiz adına çözmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | يُفترض بنا إصلاح هذه الفوضى مرّة أولى وأخيرة. |
20 saatimiz kaldı. Ne yapmamız gerekiyor? | Open Subtitles | حسناً ، لدينا الآن عشرين دقيقة ماذا يُفترض بنا أن نفعل ؟ |
Ne yani, seni orada mı vurmamız gerekiyor? | Open Subtitles | ماذا إذن ؟ هل يُفترض بنا إرسالك إلى هُناك ؟ |
Üç gün içinde çekimlere başlamamız gerekiyor. | Open Subtitles | يُفترض بنا التصوير بظرف ثلاثة أيام |
Ne yapmamız gerekiyor? | Open Subtitles | حسنٌ, ماذا يُفترض بنا أن نفعل؟ |
Beş kişiden ikisi... Geçecek üç kişiyi belirlemek için dövüşmemiz mi gerekiyor yani? | Open Subtitles | "إستبعاد متسابقين من ثلاثة،" ألهذا يُفترض بنا القتال فيما بيننا؟ |
O zamana kadar ne yapmamız gerekiyor? | Open Subtitles | ما الذي يُفترض بنا فعله حتى ذلك الوقت؟ |
O zamana kadar ne yapmamız gerekiyor? | Open Subtitles | وماذا يُفترض بنا أن نفعل حتى يجدوه؟ |
Hey, müdür bunun hakkında konuşmamamız gerektiğini söylemişti. | Open Subtitles | مهلكِ، قال المُدير أنّه لا يُفترض بنا التحدّث حيال ذلك. |
Sanırım ne öğrenmemiz gerektiğini bir süre bilemeyeceğiz. | Open Subtitles | لا أظن أننا سندرك ما يُفترض بنا تعلُّمه لفترة |
Olanlar hakkında konuşmamamız gerektiğini biliyorum ama her şey için teşekkürler. | Open Subtitles | أعلم أنّه لا يُفترض بنا أن نتحدّث عمّا حدث حقاً، لكن... شكراً لك على كلّ شيءٍ. |
Geçen hafta yemek yememiz gerekiyordu. | Open Subtitles | يُفترض بنا تناول الغذاء معه الأسبوع المنصرم |
Ölmüş olmamız gerekiyordu ama ölmedik şimdiyse değer verdiğimiz insanlar tek tek ortadan kayboluyorlar. | Open Subtitles | كان يُفترض بنا أن نموت و لكننا لمْ نمت و الآن الناس الذين نهتمّ بأمرهم يختفون الواحد تلو الآخر |
Kahretsin. Bir şeyler getirmek mi gerekiyordu? | Open Subtitles | اللعنة , أكان يُفترض بنا احضار شيئاً ؟ |