Beni şu an daha çok endişelendiren makineden son zamanlarda hiç numara almamız. | Open Subtitles | ما يُقلقني أكثر في هذه اللحظة هُو أننا لمْ نسمع أيّ شيءٍ من الآلة مُؤخراً. |
Beni asıl endişelendiren, hükümetimizin bizim gibi insanların ve arkasında durduğumuz fikirlerin yıkımına kendini adamış olması. | Open Subtitles | ما يُقلقني أن حكومتنا متعهدة بتدمير أناس من أمثالنا وكل ما نمثله |
Bütün güvenceler bir yana, beni asıl endişelendiren şey hesap verebilirlik. - Hesap verebilirlik mi? | Open Subtitles | بغضّ النظر عن التعهدات، فالمسؤوليّة هي ما يُقلقني. |
Şu gözlere bakıp soğuk davranman beni endişelendiriyor. | Open Subtitles | يُقلقني كثيراُ أنكِ تنظرين إلى هاتين العينين وتكونين قاسية القلب |
Havai fişeklere olan takıntın, ki bunu arkadaşın olarak söylüyorum beni ve annemi endişelendiriyor. | Open Subtitles | أنت مهووس بالألعاب النارية، و أقول هذا بدافع الصداقة، هذا يُقلقني أنا ووالدتي. |
Beni rahatsız eden bir şey paylaşabilir miyim? | Open Subtitles | هل لي أن أشارككِ بشيء يُقلقني ؟ |
Beni en çok endişelendiren şey beni affetmeleri için hayatta kalan zamanımın yeterli olup olmaması. | Open Subtitles | أكثر ما يُقلقني هو... ماذا إذا إحتاجوا وقتاً لمُسامحتي أكثر من الذي سأعيشه؟ |
Beni endişelendiren de bu zaten. | Open Subtitles | وهذا ما يُقلقني |
Yaparsın biliyorum. Beni endişelendiren de bu. | Open Subtitles | أجل، أعلم، هذا ما يُقلقني. |
- Beni endişelendiren de bu. | Open Subtitles | -وهذا ما يُقلقني |
Beni endişelendiren Camelot'un geleceği. | Open Subtitles | مستقبل (كاميلوت) هو ما يُقلقني. |
Ben geçmişimdeki hataları düzeltmeye çalışırken senin bana güveniyor olman beni endişelendiriyor. | Open Subtitles | ما يُقلقني هو إعتمادك علي عندما أعمل على إيجاد عُمقي. |
Bu beni endişelendiriyor. | Open Subtitles | هذا كل ما يُقلقني. |
Bu kadar aptalca konuşman beni endişelendiriyor. | Open Subtitles | يُقلقني تفوّهك بالترهات. |
Mary, beni rahatsız eden şeyi sana söylersem sessiz kalacağına dair söz vermek zorundasın. | Open Subtitles | ...(مــاري) ...لو انّي أخبرتُكِ بما يُقلقني فسيجدر بكِ أن تعديني أن تحفظيه |
Bu konuda bir şeyler beni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | ثمة شيء حيال ذلك يُقلقني |