ويكيبيديا

    "♪ لأنني" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ♪ Çünkü
        
    Bağırdım, çünkü yaklaştığımda detayın hiç de orada olmadığını farkettim. TED صحت لأنني عندما أقتربت أكثر لم أجد التفاصيل هناك أبدا
    Bir şeyleri değişime zorluyordum çünkü kendimi kanıtlama ve başarı ihtiyacı beni tüketmişti. TED كنت أجبر الأشياء على التغيير لأنني استهلكت للحاجة إلى النجاح أو لإثبات نفسي.
    çünkü manşeti okuduğum an bıraktım. Ama işte korkutucu bir gerçek: TED لأنني توقفت عن القراءة عند العنوان لكن هنا شيء اخر مخيف
    Ama ben de oldukça gerilmiştim. Çünkü bunu yapacak olan bendim. TED أما أنا فقد بدأت أتوتر، لأنني الشخص الذي سيعمل على الأمر.
    Herhangi bir biyoloji, kimya ya da mühendislik alt yapım yok, üstüme çok gelmeyin, çünkü biomedikal mühendisliği hakkında konuşacağım. TED ليس لدي أي خلفية في الأحياء الكيمياء أو الهندسة بالتأكيد، لذا تحملوا معي لأنني سأتحدث اليوم عن الهندسة الطبية الحيوية.
    Çünkü bu genç kızımıza öğüt ve yönlendirme yoluyla yardımcı olmak istemiyorum. TED لأنني لن أكون مرتاحة بمساعدة تلك الطفلة باستشارة أو إحالة لمختص فحسب.
    Şimdi sadece bunlardan birkaçına odaklanacağım ve yangınla başlayalım, çünkü sanırım yangın muhtemelen şu anda hepinizin hakkında düşündüğü ilk şey. TED سوف أركز فقط على بعضها، ولنبدأ بالحريق، لأنني أعتقد أن الحريق والذي من المحتمل أن يكون أول شيء تفكرون به الآن.
    diyoruz. Şey, iki yıl önce bu benim problemimdi. Çünkü daha önce milyonlarca defa oturduğum yatağımın ucunda oturuyordum ve intihara eğilimliydim. TED قبل سنتين كانت هذه مشكلتي، لأنني جلست على حافة سريري المكان الدي جلست فيه ملايين المرات من قبل وكنت أرغب في الإنتحار.
    Bilmiyorum çünkü onlara kim olduğuma dair hiç dürüst olmadım. TED لا أعلم، لأنني لم أكن صادقة أبدًا معهم عن هويتي.
    Ben tabii bu değişimleri göremedim. Çünkü aslında 1985 yılında mezun oldum. TED لم أكن هناك لرؤية ذلك التغيير، لأنني في الحقيقة، عام 1985، تخرجت.
    Çünkü biliyorum, sizin de bildiğinizi biliyorum, burası Toskana değil. TED لأنني أعلم، وأعلم أنكم جميع تعلمون، أن هذه ليست توسكاني.
    Çünkü bence bu sadece kültürel bir alan veya evlerle ilgili değil; ekonomik tabanın da baştan yaratılması gerekiyor. TED لأنني أعتقد أنها ليست مساحة ثقافية أو مشروع إسكان؛ يجب أن يكون هناك نوع من إعادة البناء للجوهر الاقتصادي.
    Ama bilim adamlarını nasıl işe alacağımı biliyordum, çünkü o alana ilgim var. TED ولكنني أعرف كيف أعيّن علماء، لأنني على معرفة ببعض الأمور المتعلقة بهذا القسم.
    BJK: Ebeveynlerimi çıldırtan hep bendim, çünkü her zaman meraklı olan bendim. TED بيلي جين: حسنا، كنت دائما ما أثير جنون والدي لأنني كنت فضوليةً.
    Bu konuda çok şey biliyorum, çünkü ben bir Kavgacı'yım. TED أنا اعلم الكثير عن هذا الأمر لأنني أنتمي لنفس الفئة.
    Ama dürüst olmam gerekirse, yayıldı çünkü yayılması için savaştım. TED ولكن حتى أكون صادقًا، لقد انتشرت لأنني حاربت كي تنتشر.
    Çünkü onları neyin harekete geçirdiğini anlamaya ve bu deneyimleri sınıfa taşımaya çalışıyorum. TED لأنني أرغب بمعرفة السبب وراء الإشارة نحوهم وإحضار تجاربهم أمام طلابي في القاعة
    Bunların hepsini yaptım, çünkü öğrencilerimin kendileri olarak en iyi olmaları için çevrelerindeki herkesin onları desteklediğini bilmelerini istedim. TED وقمتُ بعمل كل ذلك لأنني أردتُ من طلابي أن يعرفوا بأن الجميع من حولهم يدعمهم ليكونوا من أفضل الناس،
    Çünkü bence bu daha çok dile nasıl baktığımızla alakalı. TED لأنني أعتقد بأن الأمر يرجعُ كثيرًا إلى كيفية رؤيتنا للّغة.
    Öyle düşünmüyorum, çünkü en nihayetinde bu problemin teknolojiyle alakalı olduğunu düşünmüyorum. TED لا أعتقد ذلك، لأنني لا أعتقدُ في نهاية اليوم أنها مشكلة تقنية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد