General, onun kaybolmasının ardında Güven'in olduğuna bir şüphe yok. | Open Subtitles | لواء ، ليس هناك سؤال على أن الثقة وراء إختفائَها |
Başımızı öne eğer, maskenin ardında ne olduğuna bakmaya çalışmayız. | Open Subtitles | نبقي رؤوسنا للأسفل لا نهتم للنظر الى ما وراء الأقنعة |
Ben bu mutlu yüzün ardında üzgün bir kalp olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | دائماً ماكنتُ أشعر بأن وراء هذه الابتسامة , يكْمُن حزن عميق |
Tecrübeme göre her yumruğun, her suçun ardında güzel bir yüz olur | Open Subtitles | من خبرتي أنّ وراء كل عاهر وراء كل مجرم هارب وجه جميل |
Eğer o duvarlar ardında yargılanmayla baş başa kalacaksan ben de kalmalıyım. | Open Subtitles | إذا كنت ستواجه حكماً وراء تلك الجدران حينها يجب أن أحاكم معك، |
O kapının ardında olanları görseydim ne için olduğunu bilebilirdik. | Open Subtitles | إذا كان بإمكاني معرفة ما الذي حدث وراء ذلك الباب |
Bu tuğla ve taş duvarın ardında nehre giden büyük bir kanalizasyon var. | Open Subtitles | وراء هذا القرميد و البناء، هناك قناة صرف صحي رئيسية كبيرة، تصب بالنهار. |
O kadar zamandır, o canavarın ardında iyi bir adam olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنت طيلة تلك السنوات على يقين بوجود رجل صالح وراء صورة الوحش |
Şimdi Swaptree gibi sitelerin ardında teknik harikalık katmanları var, ama benim ilgimi çeken bu değil, ve takas ticareti de değil tek başına. | TED | الآن هناك طبقات من عجب التقنية وراء مواقع مثل سواب تري, ولكن هذا ليس اهتمامي، ولا تجارة المقايضة في حد ذاتها. |
Bunun ardında yatan fikir, arama yaparken çok iyi bir sonuç için gerçekten zeki olmalısınız. | TED | والفكرة وراء هذا هي أن نفعل عمل ممتاز في البحث، يجب عليك فعلاً أن تكون ذكياً. |
Bizim duyduğumuz her sesin, aldığımız her görüntünün, tadın, kokunun ve hissettiğimiz her dokunuşun ardında duyu bilgilerini alan ve bizim için yorumlayan ayrı ayrı hücre kümelerinin rolü vardır. | TED | وراء كل صوت ومرآى وملمس ومذاق ورائحة هناك مجموعة من الخلايا موافقة له تستقبل هذه المعلومات وتترجمها لنا. |
O dağın ardında, bir kız var, bekler beni, | TED | ♪ ♪ وراء الجبال، ♪ ♪ هناك فتاة تنتظرني. |
Onların davranışı hapis duvarları ardında tuttukları değerlerin bir yansımasıdır. | TED | تعكس المعاملة التي يتلقونها القيم الموجودة وراء أسوار السجن. |
Beyaz bahçe çitinin ardında o mükemmel aile olmaya çalışmak, büyük bir baskı. | TED | يكمنُ هناك الكثير من الضغط في محاولة أن تكونوا تلك العائلة المثالية وراء ذلك السور الخشبي الأبيض. |
Gördüğünüz gibi, parmaklıklar ardında çocuklarını ne kadar özlediğini ve sevdiğini göstermek için yapabileceği fazla şey yok. | TED | ترون، لم يمتلك الكثير ليقدمه وراء القضبان للتعبير عن اشتياقه وحبه لأطفاله. |
Bu ayrıntılı görüntünün ardında kurnaz bir amaç yatar. Birçok orkide bazen böcekleri onlarla seks yapmaları için kandırır. | TED | وهناك غرض ماكر وراء هذه العروض المفصلة: العديد من الأوركيد تخدع الحشرات، أحيانًا لممارسة الجنس معهم. |
Polis hattının ardında büyük bir meraklı kitle beklemekte. | Open Subtitles | وراء صفوف الشرطة هناك حشود ضخمة من الفضوليين والباحثين. |
O kanyondaki her kayanın ardında bir tüfek var. | Open Subtitles | لابدّ أن يكون هناك بندقية وراء كل صخرة في ذلك الوادي |
Agromonte'nin olağanüstü görünmez kadınları... güzelliklerini ve ateşlerini demir parmaklıklar ardında gizlerler- affedersiniz - sunta kepenklerin ardında. | Open Subtitles | المذهلة , امرأة أغرامونتي الخفية اللاتي اخفين جمالهن وراء الشبابيك عفواً وراء مصاريع النافذة الخجولة |
Bir hiç uğruna tüm ömrümü parmaklıkların ardında tükettim. | Open Subtitles | أنا لم اقضي أغلب حياتي وراء القضبان من أجل لاشيء |