Bazen çöldeyken, baykuşlar bitap düşer ve yere yığılır. | Open Subtitles | في الصحراء قد يصاب البوم بالتعب والانهيار، فينام تحت صوء القمر |
- Bir kızın çöldeyken regl olması hakkında. | Open Subtitles | انه يحكي قصة فتاه تاتيها الدوره في الصحراء |
çöldeyken annemi öldürdüklerinde sanki her şey her şey yok oldu ve sessizleşti. | Open Subtitles | عندما كنت في الصحراء عندما قتلوا والدتي كل شيء أصبح أبيض وصامت |
çöldeyken nasıl serap görülür biliyor musun? | Open Subtitles | أنت تعرف كيف عندما كنت في الصحراء يمكنك ان ترى سراب؟ |
çöldeyken kendinizi, tek başınıza ayda bırakılmış biri gibi hissedersiniz. | Open Subtitles | عندما تكون فى الصحراء يراودك نفس الأحساس الـذى شـعر بـه أول رجل هبـط عـلى سطـح القمـر |
Ben çöldeyken savaş Birinci Dünya Savaşı'na dönüşmüş ve ben bunu fark etmedim bile. | Open Subtitles | كنت في الصحراء والتفت الى الحرب العالمية وأنا لم يعلن عنه. |
çöldeyken yılanları sen mi çağırdın o mu? | Open Subtitles | في الصحراء أكان أنت من استدعى الثعابين أم أنتِ؟ |
çöldeyken Musa, Tanrı ile bir anlaşma yapar. | Open Subtitles | في الصحراء عقد موسى عهدا مع الرب |
- Bir dahaki sefer çöldeyken... | Open Subtitles | المرة التالية سوفَ تكون في الصحراء اجل |
Bu yüz, küçük sevimli Joelar'ı çöldeyken havai fişek gibi yaktığım yüzün aynısı. | Open Subtitles | إنه أشبه بوجه جنود (جو) الجميلة في الصحراء عندما أشعلتهم مثل الألعاب النارية. |
çöldeyken yaşamak istiyorsan benim dediğimi yapacaksın. | Open Subtitles | حينما نكون في ...الصحراء فإفعلوا ما أقول .. إنْ أردتم البقاء أحياء |
çöldeyken söylediklerini düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت افكر بما قلته هنا في الصحراء |
Ama çöldeyken, telafi etti. | Open Subtitles | ولكنه في الصحراء كفّر عن ذنوبه |
çöldeyken tek ilgilendiğin şey Appa'yı bulmaktı. | Open Subtitles | (في الصحراء ، كل ما كان يهمك هو إيجاد (آبا |
Sana ne oldu? çöldeyken. | Open Subtitles | ماذا حدث لك في الصحراء ؟ |
Ben çöldeyken savaş Birinci Dünya Savaşı'na dönüşmüş ve ben bunu fark etmedim bile. | Open Subtitles | بينما كنت فى الصحراء الحرب تحولت الى حرب عالمية وانا لم الاحظ هذا |