Ne yapmaya çalıştığını biliyorum. İntikam, çözüm değildir. | Open Subtitles | أعرف ما الذي تحاول فعله، ولكن الانتقام ليس الحل |
Çocuklar unutmayın, intihar asla çözüm değildir, tamam mı? | Open Subtitles | يا أطفال , فقط تذكروا الإنتحار ليس الحل أبدا ً , حسنا ً ؟ |
Şiddet asla bir çözüm değildir. | Open Subtitles | العنف ليس الحل دائما. |
Ama nefret ettiğiniz kişiler gibi davranmak çözüm değildir. | Open Subtitles | ذلك يعني الكثير لكم لاكن أن تصبح ما تحتقره هذا ليس الجواب |
- Tamam. - Onu Dikkatimi dağıtıyor çözüm değildir. | Open Subtitles | حسناً تصريف انتباهه ليس الجواب |
Sana şunu söylemek istiyorum öncelikle, intihar çözüm değildir. | Open Subtitles | حسنا ، ترفق ، أنا فقط أردت أن أقول كأن أمسك بالمضرب حالا الإنتحار لَيسَ الجوابَ. |
Bak tatlım. Kaçmak çözüm değildir. | Open Subtitles | إستمعْ، حبيب، الركض لَيسَ الجوابَ. |
- Dayak her zaman çözüm değildir. | Open Subtitles | ـ أستخدام المضرب لم يكن الإجابة دوماً |
Savaş her zaman çözüm değildir. | Open Subtitles | لكن القتال ليس الحل ل كل شيء |
Öfke, her zaman çözüm değildir! | Open Subtitles | الغضب، ليس الحل دوما |
Öfke, her zaman çözüm değildir! | Open Subtitles | الغضب , ليس الحل دائماً |
Öfke bir çözüm değildir. | Open Subtitles | الغضب ليس الحل |
Ama ne bu. Bile alma, bu çözüm değildir. | Open Subtitles | لكن حتى هذا . التعادل هو ليس الجواب |
Biriyle fiziksel temasa girmek çözüm değildir. | Open Subtitles | الشجار مع أحدهم ليس الجواب أبداً |
Sihirli bağlama çözüm değildir. | Open Subtitles | أخذ سحرك ليس الجواب |
Şiddet çözüm değildir. | Open Subtitles | العنف ليس الجواب |
Dayak her zaman çözüm değildir. | Open Subtitles | المضرب لم يكن الإجابة دوماً. |