Çünkü babası ultrason randevusuna geleceğine dair söz verdi... | Open Subtitles | لأن والدها وعدها أنه سيكون معها خلال كشف الموجات الصوتية |
Çünkü babası tekrar hayatında. | Open Subtitles | لأن والدها في حياتها مرة ثانية |
- Çünkü babası Hristiyan bilimcisi ve herkes sana onun "ot koruması" diyor. | Open Subtitles | - كيف عرفت ذلك؟ - لأن والدها هو والعالم المسيحي ولأن الجميع يدعو لك لها "خزانة الاعشاب." |
Her zaman evde tek başına kalıyor Çünkü babası dışarıda çetecilik oynuyor. | Open Subtitles | الطفل يكون فى المنزل على بمفرده دوماً لأن والده يكون فى الخارجيلعبدوررجل العصابات. |
'O ve ben birlikte çok vakit geçiriyorduk Çünkü babası suratsızın tekiydi. | Open Subtitles | نمضي أنا وهو معظم الوقّت سوية لأن والده حقّـاً وغد لعين |
...ama bir cevap vermeliydim Çünkü babası... | Open Subtitles | لكن وجب علي إيجاد ...شيء لأقول، لأن أباه |
Buradayız, Çünkü babası onu Savaş Dairesi'nin bulabileceği tehlikeden en uzak yere gönderdi. | Open Subtitles | نحن هنا لان والده ابعده عن الخطر حتى يستطيع مكتب الحرب ان يجده |
ya da "c," onun ikinci bir fikri vardı, Çünkü babası anladı, ve birlikte yaptılar. | Open Subtitles | أو "ج" كان لديها أفكار ثانية لأن والدها قد اكتشف الأمر، و قاموا بها سوية |
O ödeyebilir Çünkü babası oldukça zengindir. | Open Subtitles | سوف تدفع لأن والدها غني جداً |
Chelsea dün üzgündü. Çünkü babası taşınıyordu. | Open Subtitles | كانت (تشيلسي) مستاءة البارحة، لأن والدها انتقل |
Oregon'dan buraya geldi Çünkü babası büyük bir terfi almış. | Open Subtitles | إنتقلت من (أوريغون) إلى هنا لأن والدها نال ترقية كبيرة جداً |
Connor'la takılmam konusunda endişelenmene gerek yok Çünkü babası artık arkadaş olamayacağımızı söyledi, tamam mı? | Open Subtitles | و ليس عليك أن تقلقي حيال تسكعي مع (كونور) لأن والدها قال أنه ليس مسموح لنا أن نكون أصدقاء بعد الآن، حسناً؟ |
Esas oğlan burada çünkü onu seviyoruz ayrıca burada Çünkü babası çok meşgul olduğundan gelmedi. | Open Subtitles | الرجل الذي هو هنا لأننا نحبه هو أيضاً هنا لأن والده لم يستطع المجيئ بسبب إنشغاله |
Bizim ufaklık şöminenin kenarında bekliyor ama hediye yok Çünkü babası yan odada birleştiriyor. | Open Subtitles | طفلنا الصغير ينتظر عند المدفأه ولكن ، ليس هنالك هدية " لأن والده في الغرفة المجاورة يقوم بتركيبها " |
Çünkü babası iyi bir adam. | Open Subtitles | لأن والده شخص جيد |
Pekâlâ, endişelenmesine gerek yoktu Çünkü babası Medved onu buldu aynen öğleden sonra seni bulduğum gibi. | Open Subtitles | لم يكن هناك داعي لئن يقلق لأن والده (ميدفيد) وجده كما وجدتك عصر اليوم |
Çünkü babası Afganistan'daymış ve orada hâlâ çocuk felci vakaları görülüyor. | Open Subtitles | (لأن والده كان في (أفغانستان وشلل الأطفال منتشر هناك |
Bahçıvana söyleyemezdim çünkü... babası... yılan ısırmasından dolayı... | Open Subtitles | لن أستطيع أن أقول للبستاني لأن أباه كان في المستشفى بـ... |
Shane eve dönmek istedi Çünkü babası tam bir ezik. | Open Subtitles | (شان) أراد الرجوع للمنزل, لأن أباه فاشل. |
Korkmuş bir çocuk çiziyor Çünkü babası, kendisini veya ailesini korumak için orada değil. | Open Subtitles | .. انه خائف قليلا . لان والده ليس هنا لكي يحميه او يحمي عائلته.. |
Çünkü babası hiçbir şeyden korkmazdı. | Open Subtitles | لان والده لا يخاف من اي شيء |