Çünkü bu şey buraya birinin bedeninden girmedi. | Open Subtitles | لأن هذا الشيء لم إدخل هنا في جسم أي شخص. |
Şimdi, tüm güç kaynaklarını uzaklaştırmanız gerekiyor, Çünkü bu şey çok elektrik çeker. | Open Subtitles | لأن هذا الشيء سيحتاج إلى الكثير من الكهرباء أهذا مفهوم؟ |
Çünkü bu şey tam bir McGarrett savar. | Open Subtitles | لأن هذا الشيء كما تعلم مضاد ل مغكاريت بشكل تام |
Bu gerçekten yeterli değil. Çünkü bu şey sadece algoritmik olarak yönetilmiyor, aynı zamanda algoritmik olarak denetleniyor. | TED | وذلك ليس جيدا بما يكفي، لأن هذه الأمور لا يتم التحكم بها بشكل لوغاريتمي فقط، بل أيضا يتم حمايتها بشكل لوغاريتمي. |
James Bridle: Direkt bir direnişi bilemem Çünkü bu şey çok uzun vadeli. | TED | لا أعرف عن المقاومة المباشرة، لأن هذه الأمور طويلة الأمد للغاية. |
Evini ve bilgisayarını aramamızı istiyorsun Çünkü bu şey seni için için yiyor ve durdurulman gerektiğini biliyorsun. | Open Subtitles | تريدنا ان نفتش كمبيوترك و منزلك لأن هذا ينهشك من الداخل و تعرف انه يجب أن يتم ايقافك |
Evini ve bilgisayarını aramamızı istiyorsun Çünkü bu şey seni için için yiyor ve durdurulman gerektiğini biliyorsun. | Open Subtitles | تريدنا ان نفتش كمبيوترك و منزلك لأن هذا ينهشك من الداخل و تعرف انه يجب أن يتم ايقافك |
Sizi sağ duyulu olmaya davet ediyorum Çünkü bu şey azalıyor olabilir. | Open Subtitles | نطلبه تقديركم لأن هذا الشيء ربما ينحسر. |