Bence bu çok önemli çünkü insanların yapılandırmaya ihtiyacı var. | TED | وأعتقد أن هذا مهم حقاً، لأن الناس بحاجة إلى بنية. |
Burası da iç kısmı. Hawa Abdi : Sezeryan ve farklı operasyonlar yapıyoruz çünkü insanların yardıma ihtiyacı var. | TED | هذا بالداخل. حواء: نحن نقوم بعمليات ولادة قيصرية وعمليات مختلفة لأن الناس بحاجة للمساعدة. |
çünkü insanların su balesi ve CPR yapacağı yerlere ihtiyaçları | Open Subtitles | وذلك لأن الناس يحتاجون لمكان ليلعبوا الباليه المائى و السى بى أر |
İleride kadın polis olmak istiyorum çünkü insanların söylediğine göre erkek polisler çok kötü. | Open Subtitles | مستقبلاً, أود أن أكون شرطية لأن الناس يقولون أن رجال الشرطة أشرار |
bu sabah kalktım ve ofise geldim çünkü insanların bana ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | نهضت هذا الصباح وجئت الى المكتب لأن الناس تحتاجني |
çünkü insanların böyle şeylere ihtiyacı var, hep olacak. | Open Subtitles | لأن الناس بحاجة إلى هذا الهراء ولطالما سيحتاجونه |
Bugün ayda sekiz milyon cep telefonu satan bir ülkede yaşıyoruz, ki bu cep telefonlarının yuzde 90`ı önceden ödenen telefonlardır çünkü insanların kredi geçmişi yok. | TED | اليوم نحن نعيش في بلد تباع فيه شهريا ثمانية ملايين هاتفا نقالا تسعون في المئة من تلك الهواتف النقالة هي هواتف مدفوعة مسبقا لأن الناس ليس لديهم سجل ائتماني |
çünkü insanların makul temel fiyatlara ihtiyacı var. | Open Subtitles | لأن الناس في حاجة لتثمين الاساسيات |
çünkü insanların ilgisini çeken hikayenin uzun tarafı. | Open Subtitles | لأن الناس يهتمون بالقصة الطويلة |
çünkü insanların mucizelere ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | لأن الناس في حاجه إلى معجزات |