Hiçbir bıçak ya da silah yarası görmüyorum, sadece çürükler. | Open Subtitles | لا أرى جروح طعن أو جروح طلق الناري فقط الكدمات |
çürükler, anemi, C vitamin eksikliği, hatta lösemi kaynaklı oluşabilir. | Open Subtitles | الكدمات قد تشير للأنيميا نقص الفيتامين سي او حتى اللوكيميا |
çürükler herhalde böyle oluşmuştur. Boğuşurken. Evet. | Open Subtitles | اظن هذا يوضح سبب هذه الكدمات على ما اعتقد |
60 yaşında, göğüs ve karın üst bölgesinde 2. ve 3. dereceden yanıklar var. Yüz bölgesinde çürükler ve muhtemel omuz kırığı var. | Open Subtitles | العمر 60 و هناك حروق من الدرجة الثالثة على صدره و الجزء العلوي من البطن و هناك كدمات و احتمالية كسر في الكتف |
Kaburgasında da yaygın şekilde ezik ve çürükler. | Open Subtitles | و ستلاحظ أيضاً كدمات مميزة في القفص الصدري |
Eğer sürücü onu gördüyse şimdiye ölü olurdu, çürükler içinde değil. | Open Subtitles | لو راها السائق لكانت ميتة و ليس فقط كدمة بعينها |
Kafam karışmıştır diye diğer kalçamı da kontrol ettim Lester Holt'a benzeyen örümcek damarı duruyor ama çürükler gitmiş. | Open Subtitles | وفحصت الجانب الآخر لتأكد أني لم أغفل ومازال عندي الدوالي التي تبدو مثل المذيع لستر هولت لكن الكدمة اختفت |
Seni gerçekten incitmek istemiyorum. çürükler fiyatı düşürür. | Open Subtitles | أنا حقاً لا أريد إيذاؤك الكدمات سوف تخفض السعر |
Hafıza kaybı dışında iyisin. çürükler dışında ağrın var mı? | Open Subtitles | بخلاف فقدان الذاكره فأنتِ متماسكه بجانب بعض الكدمات ، هل تشعرين بألم |
Kolundaki daha koyu renk çürükler yakın zamanda olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | الكدمات الأغمق لوناً على الأذرع تقترح أنها الأحدث |
Kolundaki çürükler, birisi tarafından zorla tutulduğu için olmuş. | Open Subtitles | تلك الكدمات على أذرعها بسبب أن شخص ما مسكها بإحكام |
Kolundaki bu çürükler nerede oldu, Jennifer? | Open Subtitles | كيف حدثت هذة الكدمات علي ذراعك يا جينيفر ؟ |
Üzerindeki bu çürükler, kesikler, bunlar normal değil. | Open Subtitles | , هذه الكدمات , هذه الجروح عليكِ ليست طبيعية |
Boyunlarında çürükler vardı. El ve ayak bilekleri bağlıydı. | Open Subtitles | كان لديهن كدمات في الرقبة وكانن مقيدات الرسغ والكاحل. |
Şişe kapağı gibi çürükler, hava deliği yanıkları, yüzgeç izleri. | Open Subtitles | كدمات وحروق بأنوف الدلافين، طبعات الزعانف |
Vücudunda farkında bile olmadığın çürükler var. Neler olup bittiğini söyle bana. | Open Subtitles | لديك كدمات ولا تَتذكّرُى حصولك عليهم فقط أخبرُينى ماذا يجري؟ |
Kurbanın arka kısmında belirgin çürükler bulduk. | Open Subtitles | وجدنا كدمات مميزة على الجانب الخلفي للضحية |
Çoklu sıyrıklar, çürükler, sarsıntı, henüz iç kanama. | Open Subtitles | ضربات متعددة ، كدمات . و ارتجاج ، لكن لا يوجد نزيف داخلي |
O halde Patti masum. - Jenna'yı öldüren o çürükler değildi. | Open Subtitles | مما يعني باتي ورطتها - كدمة لم يقتل جينا. |
Hafif çürükler belki ölüm anında kanıt değildir ama ceset benden alındıktan sonra mumyalama aşamasında vurgulanmış olabilir. | Open Subtitles | الكدمة الشديدة لا تكون دليلاً في زمن الوفاة لكن قد تبرز عند عملية التحنيط |
Hayır ondan bahsetmiyorum. Çocuğun karnında çürükler var. Damar içi pıhtılaşma mi yoksa? | Open Subtitles | لا، أعني أن الطفل لديه رضوض في كافة أنحاء معدته |
Birdenbire, ellerim ve bacaklarımda... tek gördüğüm şey... korkunç kara çürükler. | Open Subtitles | فجأةكلما أراه.. علىكليدايوساقاي.. قروح سوداء مريعة |
Her tarafında çürükler vardı ama motosiklet kazaları yüzünden olduğunu sandım. | Open Subtitles | كانت مغطاه بالكدمات ولكن إعتقدت أنها كانت من حادث الدراجة النارية |
- Elena'nın ağzında yaralar ve kollarında çürükler vardı. | Open Subtitles | ايلينا لديها شقوق في لثتها وكدمات في ذراعيها |
Kesik ve çürükler için saat başı kontrol edilmeli, | Open Subtitles | يجب ان يتم فحصه كل ساعه من اجل الجروح والكدمات, |