| Onca zamandır orada çürüyordu, kömür oluğunun tam altında. | Open Subtitles | لقد كانت هناك طوال الوقت، تتعفن بعيداً تحت مزلقِ الفحمَ |
| Kemikleri, gövdesini böcek sarmış bir ağaç gibi çürüyordu. | Open Subtitles | عظامه كانت تتعفن كالخشب المصاب بسوسة الخشب |
| Kemikleri, gövdesini böcek sarmış bir ağaç gibi çürüyordu. | Open Subtitles | عظامه كانت تتعفن كالخشب المصاب بسوسة الخشب |
| Her kasaba, her ev. Erkek, kadın ve çocuk demeden hepsi çürüyordu. | Open Subtitles | كل بلدة.كل مستوطنة,رجال نساء و أطفال يتعفنون |
| Onlar da güneşte çürüyordu. | Open Subtitles | لقد كانوا يتعفنون في الشمس كذلك |
| Electra glide orada öylece bir garajın arkasında çürüyordu. | Open Subtitles | دراجة " أليكترا قلايد " كانت تتعفن خلف موقف للسيارات كل القطع هناك |