Bir düşünün, karınızın çığlık attığını ve elini ağzına koyduğunu söylememiş miydi? | Open Subtitles | تعال نفكر فيما قاله, ألم يقل ان زوجنك كادت ان تصرخ,ووضع يده على فمها ؟ |
Görgü tanıkları çığlık attığını ve çenesinin kenetlendiğini söylediler. | Open Subtitles | الشهود قالو أنها كانت تصرخ وتقفز وتفرقع فكها |
Çünkü bir kutunun içinde bulduğumuz 800 yaşındaki bir kafanın çığlık attığını görmeden önce burada patlayan bir met amfetamin laboratuarı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لأنّي سأصدّق ان هذا المعمل إنفجر قبل أن أصدّق قصة عمرها 800 عام لرأسٍ تصرخ التى وجدناها فى صندوق. |
Bazı komşular kiracının çığlık attığını duymuşlar öyle mi? | Open Subtitles | على ما يبدو بأن بعض الجيران سمعوا صراخ مستأجرك |
Rochester'daki kadın, şu çığlık attığını söylediğim. | Open Subtitles | المرأه من روتشيستر التي اخبرتك عن صراخها |
Beni deli ediyorsun. Gerçekten çığlık attığını duydum. | Open Subtitles | أنت تصيبيني بالجنون، لقد سمعتك حقا تصرخين |
Birkaç test daha yaptıracağız ama, tanrım nasıl çığlık attığını duysaydın. | Open Subtitles | أجرينا القليل من الفحوصات ولكن, أوه, إلهي كان يجب أن تسمعيه حين كان يصرخ |
Yalnız bu ayrıcalıklı fahişelerin çığlık attığını görmek için bile tüm bunları yapardım. | Open Subtitles | انني سوف اقوم بهذا كله فقط لكي تري هولاء المميزات الحقيرات يصرخن |
Dün gece uykusunda çığlık attığını duydum. | Open Subtitles | أعني، سمعتك تصرخ اثناء نومك الليلة الماضية |
Arabanın yanına geldiğinde arka koltukta Bobby Earl'ü... kızın üstünde bulduğunu ve kızın çığlık attığını söylemişti. | Open Subtitles | قال عند إعتلائه السيارة، أن بوبي إيرل كان فوقها... ... في المقعد الخلفي وكانت تصرخ. |
Dün gece çığlık attığını duydum. | Open Subtitles | اللـّيلةالماضية.. سمعتها تصرخ. |
Karımın 10 saat boyunca çığlık attığını izleyip.. | Open Subtitles | رؤية زوجتي تصرخ طوال 10 ساعات، |
1519, 11 Hingston'dan bir ihbar daha aldık, olası bir aile içi şiddet vakası komşular bir kadının çığlık attığını duymuş. | Open Subtitles | 1519 لدينا حالة أخرى في 11 Hingston الجيران يقولون أنهم سمعوا إمرأة تصرخ |
Tuhaf, onun hiç çığlık attığını duymadım. | Open Subtitles | -صحيح . غريب أنّي لمْ أسمعها تصرخ قبلًا. |
Rochester'dan gelen kadın, hani şu çığlık attığını söylediğim. | Open Subtitles | المرأه من روتشيستر التي اخبرتك بأنها كانت تصرخ... |
Tüm tepe boyunca çığlık attığını duyduk. Tam bir homosun valla. | Open Subtitles | سمعت صراخ على طول الطريق من أعلى، لوطي كبير. |
İsimsiz bir telefon gelmiş ve bir kadının çığlık attığını söylemişler. "Beni öldürecek. Beni öldürecek" diye bağırıyormuş. | Open Subtitles | وصلتنا مكالمة مجهولة تبلغنا عن ."صراخ امرأة : "إنه يقتلني، إنه يقتلني |
Gözlerine baktığımda, kurtulmak için çığlık attığını görüyorum. | Open Subtitles | عندما أنظر إلى عينيها، أستطيع أن أرى صراخها لتخرج |
Bir saat sonra, biz silah sesleri ve .sonra da kadının çığlık attığını duyduk. | Open Subtitles | وبعد ساعة سمعنا طلقات ناريه وبعدها سمعنا صراخها |
Senin acı çektiğini düşünerek. çığlık attığını ve hayatın için bana yalvardığını düşünerek. | Open Subtitles | كانت فكرة رؤيتكِ تعانين، سماعكِ تصرخين وتتوسلين من أجل حياتكِ |
İyi de onu vurduğunda çığlık attığını söylemiştin doğru değil mi? | Open Subtitles | لكنك قلت أنه كان يصرخ عندما أرديته، صحيح؟ |
Onun konserlerinde kaç kızın çığlık attığını biliyor musun sen? | Open Subtitles | أتعرفين كثرة الفتيات اللاتي يصرخن في حفلاته؟ |
Peki, şu an çığlık attığını duyuyor musun? | Open Subtitles | هل تسمع صراخه الآن؟ |