| Özellikle son zamanlarda biriyle çıkıyorum, ve sonra kendimi onu düşünürken buluyorum. | Open Subtitles | خاصة لأنني مؤخراً سأخرج في موعد ، و بعدها سأكون أفكر فيه |
| Yarın çıkıyorum. Çocuklarımı görmek için sabırsızlanıyorum. Çocuğun var mı? | Open Subtitles | سأخرج غدا، لا يمكنني الإنتظار حتى أرى أطفالي، أرزقت بأطفال؟ |
| Her şeyi denedim. Sürekli birileriyle çıkıyorum. Ama bir türlü tutturamıyorum. | Open Subtitles | جرّبت كلّ شيء، أنا أواعد بإستمرار، لكن لا يبدو أنّني أفلح. |
| Bu harika bir duygu. Yeni ailemle yemeğe çıkıyorum. Yardımcı olabilir miyim? | Open Subtitles | كم هو رائع هذا أنا ذاهب للعشاء في الخارج مع عائلتي الجديدة |
| Peki, alış-verişe çıkıyorum. Başınızın çaresine bakabilecek misiniz? Evet, anne. | Open Subtitles | حسناً، سأذهب للتسوق ، هل ستقدران على العناية بأنفسيكما ؟ |
| C.A.T. tarayıcısının ne dediği umrumda değil yarın çıkıyorum ben. | Open Subtitles | ،لا يهمني ما تقوله الأشعة السينيه سأغادر هذا المكان غداً |
| Bu akşam dışarı çıkıyorum ve umarım yarına kadar dönmem. | Open Subtitles | أنـا سأخرج الليلة على أمل ألاّ اعود حتى يوم غدٍ. |
| Bir süre için çıkıyorum. Bir sonraki hastama gecikeceğimi söyle. | Open Subtitles | انسة بيترى,سأخرج قليلا, واخبرى مريضى القادم اننى شأتأخر قليلا |
| Yani 5 dolar. Bu taraftan çıkıyorum, bana terslik çıkarayım deme. | Open Subtitles | تلك هي خمس دولارات سأخرج من هذا الجانب فلا تجادلني |
| Ben yeni boşandım ve benden çok genç biriyle çıkıyorum. | Open Subtitles | .. لقد تطلقت مؤخراً وأنا أواعد شخصاً أصغر مني بكثير |
| Yani, dekanın oğluyla çıkıyorum. Bu... Bu bir sır olarak kalamazdı. | Open Subtitles | أنا أواعد ابن عميدة الكلية لم يكن ليبقى هذا سرًا للأبد |
| Şimdi hapiste yatan bir siville çıkıyorum, işler daha basit. | Open Subtitles | الآن وبما أنّني أواعد مدنية مسجونة الأشياء أصبحت سهلة بكثير |
| Ben Don Cyril görmeye gidiyorum ve çocukların önünde konuşmaya çıkıyorum. | Open Subtitles | انا ذاهب لرؤية دون سيريلو والحديث إلى البنين في أمامه. |
| Baba, ben çıkıyorum, şafak vakti dönerim. | Open Subtitles | الأب، وانا ذاهب للخروج الآن وأنا سوف يكون المنزل قبل الفجر. |
| Bu hafta sonu balığa çıkıyorum. Bir arkadaşımın deniz motoru var. | Open Subtitles | سأذهب للصيد هذه العطلة صديق لي لديه حجرة طوافة |
| Sana işaret edene kadar burada kal. Ben hazırlanıp çıkıyorum ortak. | Open Subtitles | إنتظر هنا حتى أعطيك إشارة سأذهب الآن , يا صديقى |
| Dışarıya çıkıyorum, ama yemeğe yetişirim. Yemek için iki kişilik yer hazırla. | Open Subtitles | سأغادر , ولكنني سأعود للغداء , سيكون على الغداء شخصان |
| - Bu öğleden sonra yola çıkıyorum. - Annem hemen yola çıkmanı istiyor. | Open Subtitles | ــ لكنني سوف أغادر عصر اليوم ــ لا، ماما تريدك أن تغادر حالاً |
| Yaşlı bir adamla çıkıyorum ve eğer şey olursa diyorum.. | Open Subtitles | لقد كن اواعد رجلا اكبر مني سنا وقلت ماذا لو... |
| Ben dışarı çıkıyorum. Gelirken birşey almamı istiyormusun? | Open Subtitles | إني خارجة للتسوق أيمكنني جلب أي شيء لكِ ؟ |
| Gerek yok. Formları imzaladım ve yeni doktorumla yola çıkıyorum. | Open Subtitles | لا حاجة لذلك, لقد وقعت على نماذجكِ, وأنا مغادر مع طبيبي الجديد |
| Hafta sonunu dışarıda geçirmek için öğleden sonra çıkıyorum. | Open Subtitles | اجل سأرحل هذا العصر لقضاء عطلة نهاية الاسبوع |
| Yarın turneye çıkıyorum ve politikacının biri şarkılarımdan birini iznim olmadan kullanıyor. | Open Subtitles | لكني مغادرة في جولة فنية غداً وهناك سياسي ما يستخدم إحدى أغنياتي دون إذني |
| Ben yukarı çıkıyorum. İşim var. Willie'nin bale dersini unutma. | Open Subtitles | اسمعا أنتما الاثنان سأصعد للأعلى، لدي عمل لأقوم به |
| Tamam ben alışverişe çıkıyorum, eğer döndüğümde burada olursan, seni döverim. | Open Subtitles | حسناً، أنا ذاهبه إلى التبضع وإذا لا زلت هنا عند أعود سأضربك |
| Markette tanıştığım şu kadınla dışarı çıkıyorum. | Open Subtitles | أنا ذاهبٌ إلى موعد مع تلك الفتاة التي التقيتُها في المتجر. هل أبدو حسن؟ |
| -Pepita, ben çıkıyorum. -Ama bu beyefendi... | Open Subtitles | ـ أنا راحلة يا بيبيتا ـ ولكن هذا الرجل ينتظرك |