Bu yoldan çıkamayız. Ama pek çok geçidin yanından geçtik. | Open Subtitles | لا يمكننا الخروج من هذا الاتجاه لكننا مررنا بممرات كثيرة,صحيح؟ |
Tedaviyi bulsak bile buradan çıkamayız ki. | Open Subtitles | حسنا، حتى لو وجدنا العلاج لا نستطيع الخروج من هنا |
İnsanların önüne çıplak çıkamayız, değil mi? | Open Subtitles | نحن لا نَستطيعُ مُوَاجَهَة العامة عرايا، أليس كذلك؟ |
Onlar cevapları bulmadan, yedi saatte buradan çıkamayız. | Open Subtitles | لن نخرج من هنا بعد 7 ساعات دون أن يعرفوا الإجابات ما أخبار السائل الحمضي؟ |
Bu demek oluyor ki o şey dışarıdayken biz çıkamayız. | Open Subtitles | مما يعني أنه لا أحد منا سيخرج من هنا بينما هذا الشيء بالخارج |
Buradan çıkamayız. Asansör için anahtarımız yok. | Open Subtitles | لا يمكننا الخروج من هنا لا نملك مفتاح المصعد |
Labirentten dışarı çıkamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا الخروج من هذه المتاهه. |
Saklanmaya devam edersek, buradan asla çıkamayız. | Open Subtitles | لن نستطيع الخروج من هنا اذا كنا نختبي فقط |
- Araçtan inersek menzilden asla çıkamayız. | Open Subtitles | ولو ترجلنا لن نستطيع الخروج من محيط الإنفجار في الوقت المناسب |
Daha fazlasıyla başa çıkamayız. | Open Subtitles | نحن لا نَستطيعُ تَحَمُّل أكثر من ذلك بكثير. |
Buradan birlikte çıkamayız. | Open Subtitles | نحن لا نَستطيعُ تَرْكها هنا معا |
Bunu ya şimdi yaparız ya da buradan hiç çıkamayız. Ev her dakika daha da güçleniyor. | Open Subtitles | علينا ان نفعل هذا الآن أو لن نخرج من هنا ابدا المنزل يصبح اقوى |
On tane ikinci Massachusetts olsa da oradan canlı çıkamayız. | Open Subtitles | انهم عشر اضعاف ماس الثانية وسوف لن نخرج من هناك احياء ابدا |
Eğer birbirimizin üstüne basarsak hiçbirimiz sağ çıkamayız. | Open Subtitles | اذا بدأنا ندوس على بعضنا البعض لا احد منا سيخرج من هذا على قيد الحياه |
Ama dışarı çıkamayız, yoksa büyük, korkunç canavar bizi yer. | Open Subtitles | لا يمكننا الذهاب إلى أيّ مكان وإلا أمسك بنا ذلك الوحش المخيف خارجاً |
Yeni bir plana ihtiyacımız var. Buradan miskin olmadan çıkamayız. | Open Subtitles | نحتاج إلى خطة جديدة لا يمكننا المغادرة من دون حيوان الكسلان |
Bu yüzden birbirimizin hayatından çıkamayız. | Open Subtitles | لهذا لا يمكن أن نختفي من حيوات بعضنا البعض |
O kuleye çıkarsak bir daha savaşarak dışarı çıkamayız. | Open Subtitles | لو صعدنا للبرج، لن نقدر على القتال للخروج منه |
Her neredeysek, bu taraftan çıkamayız. | Open Subtitles | أيـّاًيكنالمكانالـّذيكلينابهِالآن، فلن نخرج منه بهذهِ الطريقة. |
Buradan dışarıya çıkamayız! | Open Subtitles | ارجع يا بني! لا نستطيع المضي من هذا الطريق! |
Fark etmez. Şarkıcımız olmadan sahneye çıkamayız. | Open Subtitles | لا يهم لا يمكننا الصعود إلى هناك بدون المغنية الرئيسية |
Buradan çıkamayız. | Open Subtitles | لا, لا لا يمكننا مغادرة هذهِ الغُرفة |
Güvende oluruz. çıkamayız ama onlar da içeri giremez. | Open Subtitles | سيكون آمنًا ربما ، لن نتمكن من الخروج لكن لن يتمكنوا من الدخول |