Silah verip önlerine çıkanı vur izni verdi onlara. | Open Subtitles | وقدم لهم بنادق ألية ومنحهم تصريحا باطلاق النار ضد أيا من يعترض طريقهم |
Mor Gergedan Şövalyeleri yollarına çıkanı ezip geçti. | Open Subtitles | فرسان الرينو البنفسج يسحقون من يعترض طريقهم |
Ağzından çıkanı kulağın hala duyuyor değil mi? | Open Subtitles | لازال بإمكانك سماع نفسك وأنت تتكلم، صحيح؟ |
Bu soruları sorarken ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? | Open Subtitles | سوف أفع... هل تسمع نفسك وأنت تسألني هذه الأسئلة؟ |
Bir gün karşına birisi çıkacak, ve ağzından çıkanı kulağın duyacak. | Open Subtitles | يوماً ما سيلاحظك أحد يا (ليزي) و تضطرين بعدها للانتباه لما تقولين |
Bir gün karşına birisi çıkacak, ve ağzından çıkanı kulağın duyacak. | Open Subtitles | يوماً ما سيلاحظك أحد يا (ليزي) و تضطرين بعدها للانتباه لما تقولين |
Ve iki tarafta, yollarına çıkanı bitirecekler. | Open Subtitles | وكِلا الجانبين سيقتل أيّ شخص يعترض طريقهم. |
Devlet ajanslarına verilen paylar, yollarına çıkanı tehdit etmeler. | Open Subtitles | رشوة الأجهزة الحكومية وتهديدات لمن يعترض طريقهم... |
Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? | Open Subtitles | أتسمع نفسك وأنت تتحدث؟ |