Beni çıkarcı bir canavar olarak görmenize içerledim. | Open Subtitles | أنا أمتعض الواقع على كونك تراني كوحش متلاعب |
Tüm bu rahatsızlıklar, B.A.U. tarafından resmedildi ve kontrolle beslenen, çıkarcı bir katil ortaya çıktı. | Open Subtitles | كل هذا رسم صورة لدى وحدة تحليل السلوك عن قاتل مضطرب متلاعب يعيش على السيطرة |
- Bazen tam bir çıkarcı olabiliyorsun. | Open Subtitles | إنّك تعرف يمكنك أن تكون وغد متلاعب حقاً. |
çıkarcı bir büyükanne ihmalkâr bir baba ve kendi kızını terkeden bir anne. | Open Subtitles | فكروا بالأمر جدة متلاعبة , والد متجاهل أم تخلت عن ابنتها؟ |
Biliyorum belki de benim iki erkekle yatan çıkarcı bir fahişe olduğumu düşünüyorsunuz, ama şu şekilde bakmaya çalışın; | Open Subtitles | أعرف أنك ربما تفكر أننى عاهرة متلاعبة لنومي مع شابين، لكن جرب النظر لذلك من هذه الناحية. |
Seni sapkın çıkarcı psikopat! - Nasıl yaparsın? | Open Subtitles | أيها الملتوي المتلاعب , المضطرب عقلياً |
çıkarcı birisin. Dizlerin titriyor ve tenin seksi bir bakır renginde. | Open Subtitles | إنه مركب يعالج المخنثون |
Kendini ne sanarsan san ne kadar kurnaz ve çıkarcı olursan ol beni yıkamazsın. | Open Subtitles | أياًكانما تعتقديننفسك. اياً كان , احتيال و مناورة تعتقدين بأنك ستصلين اليهم لاتستطعينحتيلمسي. |
Bencil, çıkarcı... | Open Subtitles | أنانيّ, مُتلاعب, |
Karısının, yani annenin, kendi kocasının bile güvenmediği çıkarcı bir yaratık olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف زوجته ، أمك إنها مخلوقة مُتلاعبة والتي لم يثق بها زوجها |
Evli bir kadınla yatabilmek için yasını kullanan çıkarcı ve dışlanmış birisin. | Open Subtitles | شخص متلاعب منبوذ يتربّص لإمرأة متزوجة و حزينة |
Sen tanıdığım en ucuz, en adi, en çıkarcı birisin. | Open Subtitles | أنت الأرخص، القذر أكثر رجل متلاعب في هذا العالم |
Annesi ben, babası da çıkarcı bir piskopat olmadığı sürece. | Open Subtitles | إلا إذا كانت الأم أنا والأب مجنون متلاعب |
Annesi ben ve babası da bir çıkarcı piskopat olmadığı sürece. | Open Subtitles | إلا إذا كنت أناالأم والأب هو أحمق متلاعب |
çıkarcı ama güvenilir. | Open Subtitles | حسنا , انه متلاعب لكنه محل ثقة |
Eğer gerçeklik oyunu oynuyorsak, ...o zaman sen de çıkarcı küçük bir cadısın, ...eğer entrikaların sonuçsuz kaldıysa da çok sevindim. | Open Subtitles | حسنا، إذا كنا نلعب لعبة الحقيقة. فأنت ساحرة متلاعبة صغيرة. وإذا فشلت خططك فأنا مسرور. |
Hiperseksüel, çıkarcı, erkek delisi biri gibi değil. | Open Subtitles | و ليس إمرأة مهووسة بالجنس متلاعبة غير قادرة على السيطرة على نفسها |
Üzgün olduğum tek şey bir saniyeliğine senin olduğundan biraz daha az mide bulandırıcı ve çıkarcı bir yaratık olduğunu düşünmüş olmam. | Open Subtitles | الأمر الوحيد الذي أنا متأسف بشأنه أنني لبرهة توقعت أنك إنسانة كريهة قليلًا ومخلوقة متلاعبة مما أنت عليه |
İşte işbirlikçi ve çıkarcı tanıdığımız Volkoff. | Open Subtitles | الأن هذا هو "فولكوف" المتواطىء المتلاعب الذى أعرفه |
Her neyse, çıkarcı olan ben miyim? | Open Subtitles | مهما يكن، أنا الشخص المتلاعب الآن؟ |
- Ben de Blair çıkarcı sanırdım. | Open Subtitles | اعتقد ان بلير استغلالية |