Ağacın kazıp çıkardığım bu köklerinin her tarafı böcek yumurtalarıyla doluydu. | Open Subtitles | وهذه الأطراف التي أخرجتها كانت مليئة ببيض الحشرات في كلّ مكان .. |
Poposunun sol lobundan çıkardığım bir kurşundan yapılma. | Open Subtitles | تم صنعه من رصاصة أخرجتها من ردفها الأيسر |
Colin'in boynundan çıkardığım altın parçaları hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرين شظايا الذهب التي أخرجت من رقبة كولن؟ |
Karanlık Çağlar, benim Leon ailesini içinden çıkardığım şeydi. | Open Subtitles | لقد أخرجت عائلتك من العصور المُظلمة |
En son çıkardığım karnına girmiş, karaciğeri delinmiş, yatay bir şekilde içine gömülmüş. | Open Subtitles | أخر رصاصة استخرجتها عبرت خلال بطنه ثقبت الكبد و استقرت في الشق المائل |
Sıvı tankından kaçtıktan sonra kafamdan çıkardığım şey buydu. | Open Subtitles | إنه الشيء الذي انتزعته من ذاكرتي بعد هروبي من الحوض. |
Selam dostum, canını çıkardığım için çok özür dilerim. Cidden. | Open Subtitles | يا صاح، عذرًا للغاية على إبراحك ضربًا |
Faith'in vucudundan çıkardığım dolap anahtarını... üç müze ve bir metro istasyonuna kadar daraltabildim. | Open Subtitles | الذي اخرجته من جسم فيث اختصرتها للخزانات الموجوده في 3 متاحف و محطة قطارات واحده |
Eskiden boşaldığımda çıkardığım ses şimdi işediğimde çıkan ses. | Open Subtitles | مثلا الصوت الذيل أظهره عندما أقذف هو الآن الصوت الذي أظهره عندما أتبول |
Geçen yıldan çıkardığım ders şudur, eğer ölüm hakkında şimdi konuşursak, sağlıklıyken yaşam çok daha kolay olur. | TED | لذلك، الدرس الذي تعلمته من العام الماضي هو ستكون الحياة أكثر سهولةً للعيش لو تحدثنا عن الموت الآن، بينما نحن أصحاء. |
Kurbandan çıkardığım kurşun 22 kalibre. | Open Subtitles | الرصاصة التي أخرجتها من الضحية كانت عيار 22 |
Kurbanın kafasından çıkardığım... kurşunu IBIS'e gönderdim, ve bir sonuç çıkmadı. | Open Subtitles | حسنٌ، عملتُ على الرصاصة ولقد أخرجتها من الضحية لقد نُقرت الجمجمة وليست رصاصة |
Gün yüzüne çıkardığım cesetlerin seni mahvedebileceğini, her birinin bir hikaye anlatacağını söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أن الجُثث التي أخرجتها من الأرض سوف تُدمرك وأن كل جُثة منهم يُمكن أن تُخبرنا قصة |
"Hostes Hanım, daha önce hiç karşılaşmadığım bu dengesiz sarhoş hanım her nedense cüzdanımı cebimden çıkardığım anda deliye döndü." | Open Subtitles | "لسببٍ ما أيتها المضيفة هذه الفتاة غير المستقرة و الثملة التي لم أقابلها قبل الليلة فزعت فجأة عندما أخرجتها من جيبي" |
Tüm bildiğim, Neal'ı tutuklamadan çıkardığım ve onun kıçını güvenceye aldığım ve sonra kardeşimden vazgeçtim, böylece uzaklaşabilirsiniz. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أني أخرجت (نيل)، وأبقيتُه آمن، وثمّ سلّمتُ أخي حتى يمكنكم الهرب. |
Bak Ted, hıncımı senden çıkardığım için özür dilerim. Robin'e dostluk yapıyordun sadece. Sorun değil. | Open Subtitles | اسمع يا (تيد) أنا آسف أنني أخرجت غضبي عليك (انت فقط كنت تتصرف كصديق جيد تجاه (روبن |
Aman Tanrım. Buddy çıkardığım genom dizisinden rekombine olmuş olmalı. | Open Subtitles | يا الهي , لا بد أن بودي أعاد توحيد نفسه من تتابع الاطوار الجينية التي استخرجتها |
Bu mikalı cam parçası, kafatasından çıkardığım pek çok parçadan biriydi. | Open Subtitles | وهذه الشظية من الزجاج الآمن استخرجتها مع كثيرات من جمجمته |
Sıvı tankından kaçtıktan sonra kafamdan çıkardığım şey buydu. | Open Subtitles | إنه الشيء الذي انتزعته من ذاكرتي بعد هروبي من الحوض. |
Selam dostum, canını çıkardığım için çok özür dilerim. Cidden. | Open Subtitles | يا صاح، عذرًا للغاية على إبراحك ضربًا |