Lütfen onunla konuşup mermiyi çıkartmaya ikna ettiğini söyle de bende buradan defolayım. | Open Subtitles | ماذا عن رجلنا؟ أرجوكِ أخبريني أنكِ تحدثتي معه، على أنّ يوفق على إخراج الرصاص |
Rehineleri dışarı çıkartmaya fırsatın olabilir. Tamam, tuttum bunu. | Open Subtitles | قد نكون قادرين على إخراج الرهائن ، حسنا ، أعجبتني الخطة |
İster birisini yoldan çıkartmaya çalışın ister öyle yapıyormuş numarası çekin, mesele dönüp dolaşıp altınızdaki araca bakar. | Open Subtitles | سواء كنت تحاول إخراج شخص ما عن الطريق أو فقط تحاول جعل الأمر يبدو كذلك الأمر كله يتعلق بالسيارة التي تستخدمها |
Oyunbozanlık etmek istemem ama seni buradan çıkartmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | ,أكره أن أكون مخرب للمتعه ولكني أحاول أن أخرجك من هنا |
12 yıldır onu çıkartmaya çalışıyoruz, | TED | كنا نحاولُ إخراجه من السجن من 12 عامًا. |
Garip, metaveri çıkartmaya geçti ve şimdi seni görmek istiyor. | Open Subtitles | مريب, وتحول الى إستخراج البيانات الوصفية ويريد أن يراك الآن |
Böyle olursa hem hapisteki arkadaşını oradan çıkartmaya odaklanabiliriz. | Open Subtitles | حينئذٍ يُمكننا التّركيز قليلًا على إخراج صديقكَ من الحجز. |
Ve analizci bu bilgiyi merkezden çıkartmaya çalışmış. | Open Subtitles | حاول المحلل إخراج المعلومات من المبنى |
- Ben sadece sizin için şapkadan tavşan çıkartmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | -حاولت فقط إخراج الأرنب من القبعة من أجلك |
Aslına bakarsan senin emektarı alıkonulmadan çıkartmaya bayağı yardımı oldu. | Open Subtitles | ساعدني في إخراج هذا الشيئ من الحجز |
Bak Raylan, it herifleri hapisten çıkartmaya meraklı değilim. | Open Subtitles | اسمع " ريلين " لست في عمل إخراج الفاشلين |
Ölenleri çıkartmaya başlamışlar. | Open Subtitles | لقد شرعوا بالبدء فى إخراج الموتى |
John, kulübü silah işinden çıkartmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يحاول إخراج النادي من الأسلحة |
Oyunbozanlık etmek istemem ama seni buradan çıkartmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | ,أكره أن أكون مخرب للمتعه ولكني أحاول أن أخرجك من هنا |
Dinle beni. Seni oradan çıkartmaya geliyorum. | Open Subtitles | أنصتي إليّ، سوف أخرجك من هناك |
Kartı durumunu daha da kötüleştirmeden çıkartmaya çalışıyorum ama yavaş ilerliyor. | Open Subtitles | أحاول إخراجه دون إلحاق الضرر به لكن ذلك سيكون بطيئاً |
Oğulları onu çıkartmaya çalışıyor. Hükümette bağlantıları var. | Open Subtitles | أبناؤه، يحاولون إخراجه لديهم علاقات في الحكومة |
Ama onu çıkartmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | ولكن نحن نعمل على الحصول على إخراجه. |
Ya babam kendi kara büyüsünü çıkartmaya çalışmışsa? Sen onun gibi değilsin. | Open Subtitles | ماذا إذا كانَ والدي يحاول إستخراج السحر المظلم الخاص بهِ؟ |
Onun kişisel anahtarını çıkartmaya çalışıyorum ama, bunun içinde Stuxnet'ten fazla mantık bombası var. | Open Subtitles | كنت أحاول إستخراج مفتاحها الخاص لكن ذلك أكثر تعقيدًا من فك القنابل |