ويكيبيديا

    "çıkmamış" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لم تغادر
        
    • لم يخرج
        
    • لم تخرج
        
    • غير مولود
        
    • لم يكشف
        
    • لم تواعد
        
    Daha önce Vatikan'dan hiç çıkmamış hazineler büyük Sogo mağazasının yedinci katında gösterildi. Open Subtitles الكنوز التي لم تغادر من الفاتيكان معروضة في الطابق السابع في مبنى "سوجو"
    Hasta, Birleşik Devletler dışına çıkmamış. Tropik ülkelere hiç gitmemiş. Open Subtitles لكن المريضة لم تغادر البلاد أبداً خاصةً المنطقة الإستوائية
    Ama çıkmamış, şu anda göçük altında, fakat kurtarma çalışmaları sürüyor. Open Subtitles لم يخرج بعد. ما زال داخل الأنقاض ولكنهم يعملون على إخراجه
    Hayatında kimseyle çıkmamış ama balo için iki bilet aldı. Open Subtitles الذي لم يخرج بموعد طوال حياته قد أشترى تذكرتين لحفلة العودة إلى المدرسة
    Bu kapı 55 yıldır o odadan çıkmamış olan bir kadının yüzüne açıldığında, çılgın bir kadın görmediniz. TED وعندما تم فتح هذا الباب في وجه إمرأة لم تخرج من تلك الغرفة منذ 55 سنة فإنك لم تشاهد إمرأة مجنونة
    Kasede yumurtadan çıkmamış civciv mi olduğunu söylüyorsun? Open Subtitles أتقصدين أن هناك دجاج غير مولود في الطبق؟
    Eğer bu mümkünse açığa çıkmamış Ölü Deniz Yazıtları var demektir. Open Subtitles لا تزال هناك على الأرجح لم يكشف عنها ابوكريفا من مخطوطات البحر الميت.
    Doğru. 3 ilçede George ya da Wade'le çıkmamış kız yok neredeyse. Open Subtitles صحيح لا يوجد أمرأه فى الثلاث مقاطعات لم تواعد جورج أو وايد
    Belli ki ilaçlar vücudundan çıkmamış. Open Subtitles من الواضح أنّ الأدوية لم تغادر جسده تماماً
    Bu şeyle 1980'den beri depodan çıkmamış gibi duruyor. Open Subtitles هذه الأشياء لم تغادر المخزن منذ عام 1980
    Bir düşünsene. Kadın o araziden hiç çıkmamış olabilir. Open Subtitles فكر بالأمر قد تكون لم تغادر المكان اصلا
    Aleksandra, dün akşamdan beri çıkmamış halvetten. Open Subtitles ‫"أليكسندرا" لم تغادر غرفة السلطان‬ ‫منذ ليلة البارحة‬
    İçeri girmiş ama çıkmamış. Ama tek o değil. Open Subtitles ‫ذهب للداخل لكنه لم يخرج ‫لكنه لم يكن الوحيد
    Belli ki arkadaşın bir süredir Dünya'dan çıkmamış. Open Subtitles من الواضح بان صديقك لم يخرج للعالم منذ فتره
    O kadar da zor olmamalı. Sadece kendi dünyası dışına çıkmamış genç bir adam. Open Subtitles إنه فقط الشاب الذي لم يخرج إلى العالم.
    25 yıldır çıkmamış. Kendi kendini kapatmış buraya. Open Subtitles لم يخرج منذ 25 سنة نوع من الحجز الطوعي
    Yani menzilden çıkmamış, izinsiz girmiş. Open Subtitles إذن هي لم تخرج من مسارها أنه إعتداء مقصود
    Gece bir gibi girmiş ama dışarı hiç çıkmamış. Open Subtitles أخبروني أنها دخلت حوالي الساعة الواحدة ثم لم تخرج.
    Araç, Ward Acres Doğa Koruma alanına girmiş ama çıkmamış. Open Subtitles دخلت السيارة إلى هُناك لكنها لم تخرج فدادين جناح الحفاظ على الطبيعة
    Kasede yumurtadan çıkmamış civciv yok.Kasede yumurtadan çıkmış civciv var. Open Subtitles ليس هناك دجاج غير مولود في الطبق وليس هناك دجاج مولود في الطبق
    Teşkilat'taki zamanıyla ilgili gün yüzüne çıkmamış herhangi bir bilgi aradığımız doğru diyebilirim. Open Subtitles سأعتبره دقيقاً أننا كنا نبحث عن أية معلومات إبان فترته في الخدمة العسكرية والذي لم يكشف أمره
    Bir kez bile çıkmamış bir kız için, büyük ikramiye gibi bir şeysin. Open Subtitles كـ فتاه لم تواعد من قبل , فأنتِ ربحتي اليانصيب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد