| Aslında kötü hiçbir şey olmadı. Buradan çıkmamız lazım şimdi. | Open Subtitles | لاشيء سيئ حدث فعلا والان يجب أن نخرج من هنا |
| Buradan çıkmamız ve bir gölde yüzdüğümüz için cezalandırılmamız gerekiyor.. | Open Subtitles | يجب أن نخرج من هنا ونعاقب بسبب السباحة في البحيرة |
| Hayır, şimdi onun evinden çıkmamız gerekiyor. Nahoş bir durum. | Open Subtitles | لا ، علينا أن نخرج من شقته حالاً إنه وضع غير مناسب |
| Hatta öyle yakışıklı görünüyorsun ki, bu odadan çıkmamız lazım yoksa galayı kaçıracaksın. | Open Subtitles | ،وتبدو في غاية الوسامة إمّا علينا الخروج من هذه الغرفة أو ستفوّت افتتاحيتك |
| Çok açım! Odaya çıkmamız lâzım. | Open Subtitles | أنا جائعة جداً علينا الخروج من هذه القاعة |
| Polisler dediler ki, binada bomba olduğundan bizim çıkmamız gerekiyormuş. | Open Subtitles | .الشرطة قالت بأنه علينا أن نغادر هناك قنبلة في البناية |
| Buradan çıkmamız gerek. Çıkalım. Ben toplanmaya başIıyorum, Haşmetmeapları. | Open Subtitles | يجب أن نخرج من هنا بدأت فى إعداد الحقائب يا صاحب السمو الأساسيات فقط |
| Burdan çıkmamız gerekecek. Bu binadan dışarı çıkmamız lazım! | Open Subtitles | علينا أن نخرج من هنا ، علينا أن نخرج من هذا المبنى |
| Bu ülkeden canlı çıkmamız için dua et yeter. | Open Subtitles | من الا فضل أن تصلى لله أن نخرج من هذة البلاد أحياء0 |
| Haydi. Hayatım, buradan çıkmamız gerekiyor. | Open Subtitles | هيّا حبيبتي , يجب أن نخرج من هنا , موافقة؟ |
| Ben iyiyim. Bur'dan çıkmamız lazım. Aang nerede? | Open Subtitles | انا بخير، يجب ان نخرج من هنا الان، اين انج؟ |
| Sonra açıklarım. Ama hemen şimdi burada çıkmamız gerek. | Open Subtitles | سأشرح لك لاحقا ولكن الان يجب ان نخرج من هنا |
| Buradan dışarı çıkmamız gerek! Bir saniye bile ateş etmeyi kesmiyorlar. | Open Subtitles | هياعلينا الخروج من هنا سيبدأ بالأطلاق علينا في اية لحظة |
| Bana ve kardeşime buradan çıkmamız için yardım etmelisin. | Open Subtitles | عليكِ أن تُساعديني و أخي في الخروج من هذا المكان |
| Buradan çıkmamız gerek.Kapıları açacak bir kod yazdım. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى الخروج من هنا لقد قمت بعمل كود صغير لفتح جميع الأبواب |
| Hepimize bulaşmadan önce buradan çıkmamız lazım. | Open Subtitles | يمكن أن نتعرض جميعاً للعدوى الأن يجب علينا الخروج من هنا |
| Ediyoruz.İlerlemeye devam etsinler. Dışarı çıkmamız lazım. | Open Subtitles | سنقوم بذلك ، دعهم يغادرون يجب علينا الخروج من هنا |
| Her şey yoluna girecek. Söz veriyorum. Ama hemen çıkmamız gerek. | Open Subtitles | كل شيء سيُصبح بخير أعدكم بذلك، ولكن يجب أن نغادر حالاً |
| Gün ağarana kadar Majestelerini buraya getireceksem hemen çıkmamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا أن نغادر الآن إذا كنا ننتوى العوده بالملك هنا قبل بزوغ الفجر |
| Amerikan ordusu hoparlörlerle dışarı çıkmamız için çağrı yapıyordu. | Open Subtitles | كان بمقدورنا سماع أفراد من الجيش الأمريكى يدعوننا عبر مكبرات الصوت للخروج من مخابئنا |
| Deli değilsin ama buradan acilen çıkmamız lazım. | Open Subtitles | , أنت لست مجنوناً لكني علينا أن نرحل من هنا سريعاً |
| - Şansımız dönüyor sonunda. - Buradan çıkmamız lazım. | Open Subtitles | ـ إنه مثير للإعجاب ـ يجب علينّا الرحيل من هنا، يا رجل |
| Buradan çıkmamız gerekecek. | Open Subtitles | يجب ان نذهب من هنا |
| Hayır... Buradan çıkmamız lazım! Buradan çıkmamız lazım! | Open Subtitles | لا , علينا أن نخرُج من هُنا علينا أن نخرُج من هُنا |
| - Hemen buradan çıkmamız gerekiyor. | Open Subtitles | - وصلنا إلى نصبح خارج هنا بأسرع ما يمكن. |
| Girmemizle çıkmamız bir olur. | Open Subtitles | وتزهر، وتستمر حياة الغابة وهكذا نكون دخلنا وخرجنا بدون متاعب |
| Koşmak istiyorsan dışarı çıkmamız lazım. | Open Subtitles | هذا لسباقات الجري, إن أردت مسابقتي علينا أن نذهب للخارج |
| çıkmamız lazım. | Open Subtitles | يجب أن نخرج هناك طريق للخروج |
| Oraya zamanında çıkmamız imkansız! | Open Subtitles | لا يمكننا الصعود إلى هناك في الوقت المناسب |
| Buradan gitmemiz gerek. Sokaklardan çıkmamız gerek. | Open Subtitles | يجب أن نبتعد من هنا يجب أن نخرج من الشارع. |
| Hemen çıkmamız gerekiyor, efendim! | Open Subtitles | يجب أن نخرجك حالاً من هنا يا سيدى |