Çoktan San Francisco'ya doğru yola çıktığı için polis onu bulamamış. | Open Subtitles | الشرطة لم تجدها لأنّها كانت في طريقها بالفعل إلى (سان فرانسيسكو). |
Çoktan San Francisco'ya doğru yola çıktığı için polis onu bulamamış. | Open Subtitles | الشرطة لم تجدها لأنّها كانت في طريقها بالفعل إلى (سان فرانسيسكو). |
Derin Altı'nın sonunda tıp uzmanı Amy Sutton başka biriyle çıktığı için sevgilisinden ayrılmıştı. | Open Subtitles | الكتاب. في نهاية (ديب سيكس)، الخبيرة الجنائية القوطية (آيمي ساتن)... إنفصلت عن خليلها لأنّها كانت تحبّ شخصا آخر. |
Öğrenciyle çıktığı için işten atılan koçla gelmek mi? | Open Subtitles | ظهوري مع المدرب الذي طرد لمواعدته تلميذة |
Oğlunu siyah bir kızla çıktığı için dövdü. İşte buradan çıkardım. | Open Subtitles | ضرب ابنه لمواعدته فتاء سوداء استنتجت من ذلك |
Sanırım, Aldous'un uğraşması gereken çok işi vardır benden sonra seninle çıktığı için ona teşekkür etmelisin. | Open Subtitles | شكراً لك لمواعدته بعد ان كنتِ تواعدينى |
Ama beni servet avcısı biri olarak yaftalamadan önce mükemmel bir cerrah olduğumu ve oğlunuzun benimle çıktığı için şanslı biri olduğunu bilmenizi istiyorum." | Open Subtitles | "لكن قبل أن تعتبريني باحثة عن المال،" "عليك أن تعرفي بأنني جرّاحة بارعة" "وابنك محظوظ لمواعدته لي". |