Lütfen ısıtmanın bozuk olduğunu söylemek için bana acil çağrısını attığını söyleme. | Open Subtitles | أخبرني رجاءً أنّكَ لم ترسل لي نداء طارىء لتخبرني بأنّ المدفأة معطوبة |
Bu gemideki kimliği bilinmeyen iyi niyetli bazı şerefsizler asla almadığımız şu imdat çağrısını kumanda merkezi günlüğüne kaydetmiş. | Open Subtitles | نداء الإستغاثة هذا لم نستقبله تم تسجيله في المقر الرئيسي عن طريق شخص مجهول قذر على متن تلك السفينة |
Goa'uld gemilerinin güneş sistemimize girdiği çağrısını aldık. | Open Subtitles | تلقينا نداء بان سفن الجواؤلد دخلت نظامنا الشمسي |
Ölümün çağrısını işitince... gittiği gizli bir yer vardır. | Open Subtitles | وعندما يسمع النداء يوجد مكان سري الذي يقصده |
Ordunun çağrısını reddedenler ise ailesi ve arkadaşları için utanç kaynağı oluyorlardı. | Open Subtitles | أولئك الذين رفضوا نداء الجيش جلبوا الخزى والعار لأصدقائهم وذويهم |
Acil durum çağrısını taklit edebilen tek çalgı. | Open Subtitles | إنّها الآله الوحيدة القادرة على تقليد نداء الإستغاثة |
"Kate Wilson, imdat çağrısını 15:07'de yanıtladı." | Open Subtitles | إنها إستجابت إلي نداء الإستغاثة في الساعة 3: 07 |
Bay Fredericksen, eğer olur da ayrı düşmek durumunda kalırsak vahşi doğa kaşifi çağrısını kullanın. | Open Subtitles | لو حدث وإنفصلنا، استعمل نداء إستكشاف البرية |
Bak, içeride o yardım çağrısını kim yolladıysa hâlâ duruyor. | Open Subtitles | انظر, لديك شخصٌ بالداخل, أياً كان الذي أرسل نداء الاستغاثة ذاك |
Acil yardım çağrısını yanıtlayan memurlar kimliği bulup bize haber verdi. | Open Subtitles | الشرطة قامت بتلبية نداء الطوارئ فوجدوا هذا واتصلوا بنا. |
İmdat çağrısını kayıtlara kız arkadaşın sokmuşsa bunu unutturması zaman alacak. | Open Subtitles | إذا كانت صديقتك هى من سجلت إشارة نداء الإستغاثة هذا فستعيش مع هذا الأمر لفترة طويلة |
O salak imdat çağrısını kayıtlara geçirmeseydi... | Open Subtitles | لو لم تقُم بالذهاب وتسجيل نداء الإستغاثة الغبي ذلك |
İmdat çağrısını kayıtlara kız arkadaşın sokmuşsa, bunu unutturması zaman alacak. | Open Subtitles | إذا كانت حبيبتك هى من قامت بتسجيل نداء الإستغاثة ذلك فستعيش مع ذلك الذنب لفترة طويلة |
Bayan Preston'ın çağrısını işitip daireye adımınızı atmanız ne kadar bir süre aldı? | Open Subtitles | كم من الوقت إستغرقت .... عندما سمعت نداء السيدة بريستون حتى وطأت قدماك الشقة ؟ |
Saçımın kırlaştığını görünce... eski çağların çağrısını duydum. | Open Subtitles | أسمع نداء الشيخوخة عندما أرى شعري رمادي |
-Christopher'ın medeni olalım çağrısını ben de yineleyeceğim. Bu ikisi, yıllar önce ortak bir yanlış yaptı. | Open Subtitles | سأضطر لترديد نداء كرستوفر بلطفِ هنا |
Haydi. Doğanın çağrısını duymuyor musun? | Open Subtitles | آه ، هيا ألا تسمع نداء البرّيّة ؟ |
Doc Roe'nun sıhhiye çağrısını duymasından çok önce ölmüştü. | Open Subtitles | كان ميتا من قبل حتي ان يسمع دكتور "روي" النداء في طلب مسعف |
Görev çağrısını alacağını umuyordum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَتمنّى بأنّك أخرجْ النداء. |
Liman Devriye Polisi. Körfezdeki imdat çağrısını cevaplarken ölmüş. | Open Subtitles | من شُرطة الموانئ ، ماتت أثناء إستجابتها لنداء من الخليج |