"çağrısını" - Translation from Turkish to Arabic

    • نداء
        
    • النداء
        
    • لنداء
        
    • إستجابت
        
    Lütfen ısıtmanın bozuk olduğunu söylemek için bana acil çağrısını attığını söyleme. Open Subtitles أخبرني رجاءً أنّكَ لم ترسل لي نداء طارىء لتخبرني بأنّ المدفأة معطوبة
    Bu gemideki kimliği bilinmeyen iyi niyetli bazı şerefsizler asla almadığımız şu imdat çağrısını kumanda merkezi günlüğüne kaydetmiş. Open Subtitles نداء الإستغاثة هذا لم نستقبله تم تسجيله في المقر الرئيسي عن طريق شخص مجهول قذر على متن تلك السفينة
    Goa'uld gemilerinin güneş sistemimize girdiği çağrısını aldık. Open Subtitles تلقينا نداء بان سفن الجواؤلد دخلت نظامنا الشمسي
    Ölümün çağrısını işitince... gittiği gizli bir yer vardır. Open Subtitles وعندما يسمع النداء يوجد مكان سري الذي يقصده
    Ordunun çağrısını reddedenler ise ailesi ve arkadaşları için utanç kaynağı oluyorlardı. Open Subtitles أولئك الذين رفضوا نداء الجيش جلبوا الخزى والعار لأصدقائهم وذويهم
    Acil durum çağrısını taklit edebilen tek çalgı. Open Subtitles إنّها الآله الوحيدة القادرة على تقليد نداء الإستغاثة
    "Kate Wilson, imdat çağrısını 15:07'de yanıtladı." Open Subtitles إنها إستجابت إلي نداء الإستغاثة في الساعة 3: 07
    Bay Fredericksen, eğer olur da ayrı düşmek durumunda kalırsak vahşi doğa kaşifi çağrısını kullanın. Open Subtitles لو حدث وإنفصلنا، استعمل نداء إستكشاف البرية
    Bak, içeride o yardım çağrısını kim yolladıysa hâlâ duruyor. Open Subtitles انظر, لديك شخصٌ بالداخل, أياً كان الذي أرسل نداء الاستغاثة ذاك
    Acil yardım çağrısını yanıtlayan memurlar kimliği bulup bize haber verdi. Open Subtitles الشرطة قامت بتلبية نداء الطوارئ فوجدوا هذا واتصلوا بنا.
    İmdat çağrısını kayıtlara kız arkadaşın sokmuşsa bunu unutturması zaman alacak. Open Subtitles إذا كانت صديقتك هى من سجلت إشارة نداء الإستغاثة هذا فستعيش مع هذا الأمر لفترة طويلة
    O salak imdat çağrısını kayıtlara geçirmeseydi... Open Subtitles لو لم تقُم بالذهاب وتسجيل نداء الإستغاثة الغبي ذلك
    İmdat çağrısını kayıtlara kız arkadaşın sokmuşsa, bunu unutturması zaman alacak. Open Subtitles إذا كانت حبيبتك هى من قامت بتسجيل نداء الإستغاثة ذلك فستعيش مع ذلك الذنب لفترة طويلة
    Bayan Preston'ın çağrısını işitip daireye adımınızı atmanız ne kadar bir süre aldı? Open Subtitles كم من الوقت إستغرقت .... عندما سمعت نداء السيدة بريستون حتى وطأت قدماك الشقة ؟
    Saçımın kırlaştığını görünce... eski çağların çağrısını duydum. Open Subtitles أسمع نداء الشيخوخة عندما أرى شعري رمادي
    -Christopher'ın medeni olalım çağrısını ben de yineleyeceğim. Bu ikisi, yıllar önce ortak bir yanlış yaptı. Open Subtitles سأضطر لترديد نداء كرستوفر بلطفِ هنا
    Haydi. Doğanın çağrısını duymuyor musun? Open Subtitles آه ، هيا ألا تسمع نداء البرّيّة ؟
    Doc Roe'nun sıhhiye çağrısını duymasından çok önce ölmüştü. Open Subtitles كان ميتا من قبل حتي ان يسمع دكتور "روي" النداء في طلب مسعف
    Görev çağrısını alacağını umuyordum. Open Subtitles أنا كُنْتُ أَتمنّى بأنّك أخرجْ النداء.
    Liman Devriye Polisi. Körfezdeki imdat çağrısını cevaplarken ölmüş. Open Subtitles من شُرطة الموانئ ، ماتت أثناء إستجابتها لنداء من الخليج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more