Ayrıca çadırda yatan, kaka yapınca bayılan ve araç kullanamayan bir adamım. | Open Subtitles | وكذلك لأني أسكن في خيمة ويغمى علي أثناء التغوط ولا يمكنني القيادة |
Kusura bakma ama eski erkek arkadaşımın evimin hemen dışındaki bir çadırda yaşıyor olması sence garip değil mi? | Open Subtitles | عذراً ، ألا تعتقد أن ذلك غريب بأن يعيش خليلي السابق في خيمة داخل حفرة تقع خارج منزلي ؟ |
Arka bahçedeki çadırda bize hikâye anlattığı zamanları hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تتذكرين عندما كان يحكي لنا قصصًا في الخيمة بالفناء الخلفي؟ |
Ve oğullarımızın geceyi iznim olmadan bir çadırda geçirmelerine izin verdiniz. | Open Subtitles | و سمحت لأبنـائنـا بقضـاء الليلة في الخيمة معـا من دون إذنـي |
Belki de karısının arka bahçesinde kurduğu çadırda yaşamasından dolayıdır. | Open Subtitles | حسناً, ربما لأنه يعيش بخيمة بحديقة زوجته الخلفية |
Sonra da otelin önündeki çimenlikteki büyük, beyaz çadırda resepsiyon verilecek. | Open Subtitles | ثم سنقيم الاستقبال في خيمة بيضاء كبيرة في الحديقة الامامية للفندق |
O çadırda gösterdiğin küçük gösterin adamlarını kurtarmak için kendi hayatını önermen... | Open Subtitles | وهذا الأداء الذي قدمته في خيمة القتال .. عرض حياتك إنقاذاً للرجال |
Götürmeseydik bu insanlar muhtemelen Ürdün'de bir mülteci kampındaki çadırda hiç oturmayacaklardı. | TED | هؤلاء الناس الذين قد لم يجلسوا يوماً في خيمة ضمن مخيم اللاجئين في الأردن |
Böylece her gece hipoksik çadırda uyuyacaktım. | TED | لذلك ، كنت أنام في خيمة يكون الأوكسجين فيها منخفض في كل ليلة. |
Onlarla arka bahçede çadırda yatmış olmayı seviyorum. | Open Subtitles | و أحببت بأني نمت معهم في خيمة في الفناء الخلفي |
Sevdiğim adamla çadırda bile yaşarım. | Open Subtitles | يمكننى العيش فى خيمة فى خيمة مع الرجل الذى احبة |
Bu, Sureka Gundi; o da ailesiyle aynı merkez otoyoldaki çadırda ailesiyle yaşıyor. | TED | وهذه سوريكا قوندي، وهي أيضا تسكن مع أسرتها في الخيمة بمحاذاة نفس وسط الطريق السريع. |
Bu çadırda mı, yoksa sıcacık evde mi ? | Open Subtitles | هنا في هذه الخيمة أم في المنزل و انت تلعب الهوكي |
Hepiniz partiye giderken benim bu ekşimiş yak yağı gibi kokan çadırda kalacağımı düşünürsek, hiç alınmadım. | Open Subtitles | نظرا للحقيقة انكم ستذهبون كلكم لتلك الحفلة الليلة وانا سأبقى في هذه الخيمة برائحتها مثل زبد الثور الفاسد |
Diğerleri endişeleniyorlar. çadırda neler olduğunu bilmek istiyorlar. | Open Subtitles | بدأ الٓاخرون ينزعجون، يريدون معرفة ما يجري داخل الخيمة |
Çantamdaydı ve aceleyle onu çadırda unuttum. | Open Subtitles | لقد كان في الصندوق، وفي إستعجالنا تركته في الخيمة |
Bu herifin çadırda ne işi varmış ki? | Open Subtitles | ماذا كان يفعل هذا الشاب في الخيمة على أي حال؟ |
Annemin onu arka bahçedeki çadırda yaşatmasının bir nedeni vardı. | Open Subtitles | هناك سبب لكون أمي تجعله يعيش بخيمة بالحديقة |
Biz şimdiye kadar hiç çadırda uyumadık ki! Ateşin etrafında bir yere kıvrılırız, olur biter. | Open Subtitles | لم ننام في خيمه طوال حياتنا نحن فقط ننام حول النار، أنظري؟ |
Berbat bir yolculuğun ardından bir de akşam çadırda uyumakla yüzleşiyordum. | Open Subtitles | وبنهاية اليوم العصيب في قيادة السيارة مطلوب مني ان انصب الخيام |
İki erkek ve bir kız gecelerce aynı çadırda kalıyorlar, ama aralarında hiçbir sex ilişkisi olmuyor. | Open Subtitles | ولدين وفتاه ينامون فى نفس الخيمه ليله بعد ليله بدون ممارسة الجنس؟ |
Aşırı tepki gösterdim. Aslında ben çadırda uyumamalıydım. | Open Subtitles | كان انفعالي كبيراً , لم يكن علي النوم بالخيمة |
İster CatCo'da dünyayı yöneteyim, ister çadırda boş boş oturayım aynı yalnızlık olurdu çünkü olayı anlamıyordum. | Open Subtitles | "ويمكنني أن اغزو العالم من "كاتكو أو يمكنني أن ألعب بأصابعي في يورت والشعور بالوحدة سيكون متماثلان |
"Nerede uyuyorsun ? " yer seviyesinin altındaki bir çadırda uyuyorduk çünkü; Antraktika nın rüzgarı çok kuvvetliydi ve her şeyi uçuruyordu. | TED | اين تنامون؟ كنا ننام في خيام قليلة الارتفاع و قريبة من الارض لان الرياح قوية جدا بحيث تزيل كل شيئ في طريقها |
Ama çadırda bunları mutlaka görmen gerekli. Mutlaka çadırı görmelisin. İnanılmaz. | Open Subtitles | ولكن ذلك سيدخلك للخيمة وعليك رؤية الخيمة، إنّها مذهلة |