ويكيبيديا

    "çalışıp" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نعمل
        
    • يعملون
        
    • سأعمل
        
    • العمل
        
    • عملوا
        
    • سنحاول
        
    • ويعمل
        
    • والعمل
        
    • عملتِ
        
    • إعمل
        
    • أن تعمل
        
    • أن أعمل
        
    • يعمل مع
        
    • ستعملون
        
    • بتمرّنك
        
    Eğer ülkemiz için çalışıp ölmemize izin verirseniz neden sendikalaşmamıza izin vermeyesiniz? Open Subtitles لو تركتمونا نعمل ونموت من أجل بلادنا فلماذا لاتتركونا ننضم للجزب ؟
    Birlikte çalışıp, birbirimize saygı gösterdiğimizde gemi güven içinde limana dönüyor. Open Subtitles وعندما نعمل سويه ويحترم بعضنا الأخر عندها ستصبح السفينه بيتاً آمناً
    Monotonluktan ve yorgunluktan bitmiş bir şekilde, sessizce çalışıp aynı işi tekrar tekrar günde 16-17 boyunca yapıyorlardı. TED و هم هامدون من الرتابة والتعب، يعملون بصمت، يؤدون مهامهم مراراً و تكراراً لمدة 16 أو 17 ساعة يومياً.
    Çok sıkı çalışıp, gereken neyse onu yapacağım. Open Subtitles سأعمل بجدّ. سأقوم بكل ما يتحتّم علي فعله.
    Bu kadar yakın çalışıp da iyi arkadaş Olmamak zaten mümkün değil. Open Subtitles ويكاد أن يكون من المستحيل العمل معاً دون أن نصبح صديقتين مقربتين
    Birlikte çalışıp, birbirimize saygı gösterdiğimizde gemi güven içinde limana dönüyor. Open Subtitles وعندما نعمل سويه ويحترم بعضنا الأخر عندها ستصبح السفينه بيتاً آمناً
    Ortak tek noktamız aynı yerde çalışıp tarihi binaları değerlendirmemiz. Open Subtitles الشئ الوحيد المشترك بيننا اننا نعمل في تثمين العقارات التاريخية
    Bana kalırsa birlikte çalışıp halatları birlikte onarmalıyız... hem görev paylaşımı olur. Open Subtitles حسناً ، فكرتي هي أن نعمل معاً ونصلح الحبال معاً ونتقاسم الواجبات
    Gün boyu çalışıp köy hayatında önemli bir rol oynuyoruz. Open Subtitles نحن نعمل طوال اليوم نلعب دوراً كاملا من حياة القرية
    Dilierim ki birlikte çalışıp Yeryüzünün biyoçeşitliliğini koruma konusunda bizi heveslendirecek önemli yöntemleri geliştirebiliriz. TED أتمنى أن نعمل سوياً للمساعدة في صنع الأدوات المناسبة التي نحتاجها للحفاظ على التنوع الحيوي في الأرض.
    Küçük dizüstü bilgisayarlarla çalışıp düşünme biçimimizi değiştirmek için masalarımızın yerini değiştiriyoruz. TED نحن جميعاً نعمل على اجهزة كمبيوتر محمولة صغيرة .. نغير كل هنية من طريقة جلوسنا
    Biliyorsunuz, binlerce bilimadamı bu insan kaynaklı ve doğal kaynaklı nedenleri anlamak için çalışıp duruyor. TED تعلمون ، آلاف من العلماء يعملون على فهم كل الأسباب اللي يصنعها البشر والأسباب الطبيعية.
    Diğer çiftliklerde hayvanlar daha çok çalışıp daha az yiyorlar. Open Subtitles كل الحيوانات يعملون اكثر ويأكلون اقل من اقرانهم في المزارع الاخرى
    Siz başlarsınız. Ben çalışıp gerisini hallederim. Open Subtitles بإمكانكما انتما الإثنين العمل هناك وانا سأعمل هنا لكي نكمل القسط
    Pekala, özür dilerim. Sen diplomanı alabilesin diye ben çalışıp kıçımı yırtıyordum. Open Subtitles حسناً ، أنا آسف لكدحي في العمل ليتسنى لك الحصول على شهادة
    Hikayeye göre, eski insanlar öyle garip bir fikir geliştirmişler ki, dillerinin gücünden yararlanarak birlikte çalışıp eğer bir kule yapabilirlerse bu kulenin onları cennete ulaştıracağına inanmışlar. TED تبعاً للقصة، استبد الغرور بالبشر القدماء لحد أنهم، باستخدام لغتهم عملوا معاً، ليبنوا برجاً ليأخدهم جميعاُ إلى الجنان.
    Onları kör kütük sarhoş etmeye çalışıp bizim takıma katmaya mı çalışacağız? Open Subtitles سنحاول جعلهُم ثملتين. ثم نجعلُهُما في فريقنا.
    Bu çocuk hiçbir şey bilmiyor, emirlerin hiçbirine uymuyor tatil günü çalışıp yemekte domuz yiyor. Open Subtitles هذا الفتى لا يعرف شيئًا، ولا يحفظ شيئًا من تعاليم التوراة ويعمل يوم السبت ويتناول لحم الخنزير
    Daha önce çalıştığımdan daha sıkı çalışıp, odaklanmalıyım... Open Subtitles .. عليّ التركيز والعمل أكثر مما سبق وأن عملت
    Yani bütün gün çalışıp hiç bir karşılık alamadığını mı söylüyorsun? Open Subtitles هل تعنين بإنكِ عملتِ بكل جد ولم تتحصلي على اي تعويض مطلقاً ؟
    Ve bilgisayar endüstrisine geri dönüp, bir süre burada çalışıp, bir şeyler yapmam lazım, dedim. TED لذلك ما فعلته هو أنني عدت إلى مجال الكمبيوتر و قلت: حسناً, أنا مجبر على العمل هنا لفترة, إعمل شيئاً.
    Hem çalışıp hem hayatını yaşayan bir kadını havsalan almıyor. Open Subtitles بالطبع لا يمكنك تفّهم أن تعمل المرأة ويصبح لديها حيـاة
    Komik bulacaksın ama her zaman postanede çalışıp postacı olmak istemişimdir. Open Subtitles ستضحكين لطالما أردت أن أعمل في مكتب البريد وأصبح رجل بريد
    Chloe, Lex FBI ile çalışıp babasını ele vermeye çabalıyor. Open Subtitles كلوي ليكس كان يعمل مع اف.بي.اي ليحاول إعتقال والده
    Yarın, bütün gün çalışıp tam maaş alırsın böylece yeterli yemek olacak. Open Subtitles غداً ستعملون يوماً كاملاً و تكسبون أجراً كاملاً وبالتالى سنحصل جميعاً على ما يكفي
    Gecenin bu vakti orada çalışıp ne yapıyorsun? Open Subtitles ما الذي تفعلينه بتمرّنك بمنتصف الليل؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد