Natalie'nin yanına gittiğinde bu krize bir çare bulmaya çalışıyordun. | Open Subtitles | بذهابك إلى ناتالي كنت تحاول أن تجعل الأزمة في ذروتها |
Zeki bir kadınla çıkabileceğini kanıtlamaya çalışıyordun. | Open Subtitles | أنت تحاول أن تُثبت بأنّك تواعدُ نساءً ذكيّات |
Şimdi ölmüş olan göçmenleri işe almış bir şirkette çalışıyordun! | Open Subtitles | كنت تعمل في شـركة جميعهم مهاجرين غير شرعيين وجميعهم قتلى |
Belki yardımcı olarak çalışıyordun ve bu yüzden detayları hatırlamıyorsun. | Open Subtitles | شيئاً كنت تعمل عليه سطحياً ولذلك لا تتذكر أى تفاصيل |
Ondan gerçekten de para sızdırmaya çalışıyordun tüm ailesinden para sızdıracaktın! | Open Subtitles | أنت حقا تحاولين الإطاحة بها الإطاحة بكامل العائلة من أجل المال |
Biliyor musun, etrafa öpücük saçarken aslında erkeklerin ilgisini çekmeye çalışıyordun. | Open Subtitles | ،أعرف أنكِ حين تطلقين قبلات هنا وهناك فأنتِ تحاولين اقتناص رجل |
Asıl soru, patronun biliyor muydu yoksa yalnız mı çalışıyordun? | Open Subtitles | السؤال هو: هل يعلم مديرك أم إنك تعملين هذا لوحدك |
Bak Sarah, bunu mu bulmaya çalışıyordun? | Open Subtitles | انظروا، سارة، وهذا هو ما تحاول العثور عليها؟ |
Davranışım için sana özür borçluyum. Sadece şirin olmaya çalışıyordun. | Open Subtitles | أَنا ادِينُ لك بإعتذارَ للطريقِة التي تَصرّفتُ بها معك أنت كُنْتَ تحاول ان تكون لطيفا |
Geçen gece Jerzky Çiftliği'nde bana bir şey söylemeye çalışıyordun, değil mi? | Open Subtitles | كنت تحاول أن تقول لي شيء الليلة الماضي عدت الى هناك في مزرعة جيرزيك اليس كذلك؟ ? |
Demin söylediklerin, ciddi miydi? Sadece beni kızdırmaya mı çalışıyordun? | Open Subtitles | عندما قلت كل هذه الاشياء عنى، كنت تعنيها حقا ام كنت تحاول ان تثير غضبى؟ |
Onlara yardım etmeye çalışıyordun. Onları birşeyden kurtarmaya çalışıyordun. | Open Subtitles | أنت كنت تحاول مساعدتهم و كنت تحاول تحريرهم من شئ ما |
Bana bu işlerin nasıl yapıldığını öğretmeye çalışıyordun ve ben- | Open Subtitles | كنت تحاول أن تعلمني كيف تجري الأمور وأنا |
Sen hala bir polissin bundan dolayı gizli çalışıyordun. | Open Subtitles | حسنا، أنت لا تزال جوال لذا كنت تعمل بسرية |
Aslında pezo da değildin geceleri halde çalışıyordun. | Open Subtitles | أنت ايضآ لم تكن القواد فقط,أنت كنت تعمل فى السوق000 |
Orada yardım etmeye çalışıyorum, ama sen bana karşı çalışıyordun. | Open Subtitles | لتكون هناك لمساعدتي, لكنك الآن في الواقع تعمل ضدي |
Benim cömert teklifimi kabul ederken, bana ihanet etmeye çalışıyordun. | Open Subtitles | ووافقتي على عرضي السخي وكل هذا وأنت تحاولين خيانتي خيانتك؟ |
Dayını göndermeye çalışıyordun. Deli olduğunu sanmıştır. | Open Subtitles | لقد كنت تحاولين جعل خالك يرحل لابد و انه حسبك مجنونة |
Anlıyorum, arkadaşını korumaya çalışıyordun. Kim olsa böyle davranırdı. | Open Subtitles | لا أعلم انكى كنتى تحاولين حماية صديقتك قد يفعل أى شخض أخر نفس الشىء |
Müşteri bulmak için o kadar çok çalışıyordun ki ben de çevrenin hipsterlarını dahil ederek katkı yapmak istedim. | Open Subtitles | أنتِ كنت تعملين بجهد لإحضار الزبناء لنا، أنا أردت المشاركة عن طريق إيجاد طريقة للدخول إلى حي المثقفين الفرعيين. |
Ve şimdi de yutkundun. Bu demek oluyor ki, apaçık duygularını saklamaya çalışıyordun. | Open Subtitles | حسنٌ ، أنتِ قدّ أمتصصتي وجنتيكِ ممّا يعني أنكِ تحاولي محو إنفعال جلل. |
Belki de sadece öğretmenini korkutmaya çalışıyordun. | Open Subtitles | لربما كُنتٌ تُحاول بأن تُرعِبٌ أُستاذكٌ فحسب |
Yeni kızlar getirerek biraz daha fazla para kazanmaya çalışıyordun. | Open Subtitles | كُنتِ تُحاولين جني ألف دولار إضافية عن طريق جلب فتاتين مُستجدتين |
Belediyede çalışıyordun, değil mi? CDOT mıydı? | Open Subtitles | لقد عملتي للمدينة أليس كذلك ؟ |
Aslında, bu sabah ağzıma bir şimşek sokmaya çalışıyordun. | Open Subtitles | في الحقيقة, لقد حاولتي ان تضعي الطعام في فمي هذا الصباح |
Benden daha akıllıydın, daha sıkı çalışıyordun, daha iyi kokuyordun. | Open Subtitles | كنتِ أذكى ، عملتِ بجد كنتِ تقتفين الأثر بشكل أفضل |
Daha sıkı çalışıyordun ve ve özel bir öğretmenle çalışıyordun. | Open Subtitles | لقد كنتِ تدرسين بجهد و تتلقين دروسًا من معلم |
Sen kendine yardım etmeye çalışıyordun. Bana değil. | Open Subtitles | كنتَ تحاولُ مساعدةَ نفسك، لا مساعدتي |
Hükümetin füze hangarında çalışıyordun yani. | Open Subtitles | إذن أنت عملت في أحدى قواعد الصواريخ الحكومية |
Del ile beraber çalışıyordun ve şimdi bu çocukla birşeyler dönüyor. | Open Subtitles | انت عملت مع ديل والآن حصلت شيء ما يحدث مع هذا الطفل. |
Gün boyu bana bunu mu söylemeye çalışıyordun? | Open Subtitles | هل هذا ماكنتِ تحاولين قوله لي طوال اليوم؟ كلا ، لم يحدث ذلك على الإطلاق هذا لم يحدث أبداً |