Sanırım atıkların tüm kanıtlarını yok etmeye ve binaları boşaltmaya çalışıyorlardır ki böyle aksilikler oluştuğunda bu standart bir uygulamadır. | Open Subtitles | أعتقد أن المسئولين عنها يحاولون إزالة أي دليل على عملية الرمي وإخلاء الموقع وهذه إجراءات معهودة في حال وقوع حادث |
Büyük ihtimalle, bana ulaşmaya çalışıyorlardır. - Bekleyen araman mı var? | Open Subtitles | حسناً، سأغلق الخط الآن يحاولون الوصول إليَّ غالباً |
Eminim sadece bu buluşmayı gizli tutmaya çalışıyorlardır. | Open Subtitles | أنا متأكّدة بأنهم فقط يحاولون إبقاء تفاصيل هذا الإجتماع سرياً |
Belki yardım etmeye çalışıyorlardır. | Open Subtitles | ما الذي يفترض بي ان أظنه؟ ربما يحاولون مساعدتك |
Diğerleri de muhtemelen halen ormanda, ya da bizim gibi adapte olmaya çalışıyorlardır. | Open Subtitles | و ربما لازال بعضهم بالأحراج أو مثلنا ، يحاولون التأقلم. |
Ama eminim ki, onun için en iyi teklifi almaya çalışıyorlardır. | Open Subtitles | إنهم حقاً يحاولون الحصول له على أفضل صفقة محتملة |
Belki de bir şeyi yakalamaya çalışıyorlardır ve bu o şeyin hoşuna gitmemiştir ve düşünceme göre, bunu yapan şey her neyse, belki de bir şekilde Bertha ile bağlantılıdır senin o tüm bilmem ne teorindeki gibi. | Open Subtitles | ربنا كانوا يحاولون الإمساك بشيئ ولم يعجبه الأمر وأظن أنه مهمن فعل ذلك |
Zoe, Mayfair'ler nazik insanlardır iyi birer komşu olmaya çalışıyorlardır. | Open Subtitles | زوي، مايفايرز ناسَ لطفاء أَنا متأكّدُ انهم كانوا يحاولون ان يَكُونَوا جيرانَ جيدينَ في نيويورك |
Belki Peyton'ı biraz terletmeye çalışıyorlardır bizi de. | Open Subtitles | من المحتملِ بأنَّهم يحاولون إثارة ريبتنا وقلقنا بالإضافة إليها |
Belki Katolikler, Protestanların şeytani olduklarını anlatmaya çalışıyorlardır. | Open Subtitles | ربما الكاثوليكيين، يحاولون جعل البروتستانتيين يخافون من الشيطان |
Belki Katolikler, Protestanları şeytan gibi göstermeye çalışıyorlardır. | Open Subtitles | ربما الكاثوليكيين يحاولون جعل البروتستانتيين يخافون من الشيطان |
Batı Şeria alanını anlaşmaya sokmak için bir yol bulmaya çalışıyorlardır. | Open Subtitles | أنا واثق من أنهم يحاولون يجدوا طريقة للضغط على أكثر مستوطنات الضفة الغربية إلى الاتفاق. |
İnsanlar seni zorladıklarında yardım etmeye çalışıyorlardır. | Open Subtitles | عندما يضغط الناس عليك , فإنهم بذلك يحاولون مساعدتك |
Belki de bize şifreli bir şeyler söylemeye çalışıyorlardır? | Open Subtitles | ربما يحاولون أن يخبرونا بشيء على شكل شفرة؟ |
- Belki adayı batırmaya çalışıyorlardır. | Open Subtitles | لعلهم يحاولون إغراق الجزيرة رأسي يؤلمني |
Bilmem. Belki de yardım etmeye çalışıyorlardır. | Open Subtitles | لا أعرف، ربما كانوا يحاولون المساعدة. |
Belki de onlardan kurtulmaya çalışıyorlardır. | Open Subtitles | ربما كانوا يحاولون التخلص منها |
Belki de durumu kendilerince idare etmeye çalışıyorlardır. | Open Subtitles | ربما كانوا يحاولون احتواء القضية |
Belki ailelerine ulaşmaya çalışıyorlardır. | Open Subtitles | ربما يحاولون الوصول إلى عائلتهم أيضاً. |
Belki de bizlere yardımcı olmaya çalışıyorlardır. | Open Subtitles | ربما هم يحاولون مساعدتنا |